ihya.org
Endülüs
Endülüs: Zamanın Kalbine Gök Kalemiyle Atılan İmza
Gırnata’ya yolunuz düşerse, elinizi Elhamra Sarayının kufi hatlarını okşarken bulursunuz. Tarihi bir yangını parmak uçlarında hisseder ve uzun bir yolculuğa çıkarsınız.
Endülüs deyince hayal değil, hayal kadar güzel ve bir o kadar dramatik, yedi yüz seksen iki yıllık bir tarihi taddan bahsetmiş oluruz. Hayatı tüm yönleriyle kuşatan, değişik haller içinde geçen bu tarihi kesit; sayfa sayfa, olay olay incelenmeyi ve anlaşılmayı bekliyor.
İlmin ve irfanın şaha kalkışı, o oranda da Batıyı rahatsız edişi ve Batı Rönesanssının itici gücü ve hızını belirleyen Endülüs’ün hüzünlü hikâyesi hala önemli ve diri olmayı sürdürüyor.
Elhamra Sarayı deyince, sadece bir saray ve çevresinde birkaç tarihi yapı düşünüyordum. Geniş bir arazi üzerine yayılmış, hakim bir tepeden Gıranata’yı seyreden, devrin hükümet merkezi kurulu. Saray çevresinde, medreseler, bahçeler, hanlar, konuk atlarına varıncaya kadar düşünülmüş her şey, eksiksiz yerini muhafaza ediyor.