2- Başkasının Nüshasından Rivâyet Meselesi

2- Başkasının Nüshasından Rivâyet Meselesi

Râvi, mesmuatından olan bir şeyi rivâyet etmek isteyince, semâi hangi nüshadan vâki olmuş ise, o nüshadan, yahud güvenilen (sika) biri tarafından o nüsha ile mukabele edilmiş diğer bir nüshadan rivâyet etmelidir. Kendi nüshasını bırakıp da şeyhinin aslından, yâhud şeyhinin nüshasından yazılıp sıhhatine kalben mutmain olduğu başka nüshadan rivayet etmek isterse bu, -Hatîb´in dediğine göre- muhaddislerin kâhir ekseriyetine göre câiz değildir. Bununla beraber Hatîbu´l-Bağdadî, Eyyub Sahtiyânî (V . 131 /748) ile Muhammed İbnu Bekr-i Bürsânî´den (V . 203/818) rivâyete ruhsatı da nakleder. Ebu Nasr İbnu´s-Sabbâğ´ın (477/1084) da: "Kendi işitmiş olduğu hadîsleri ihtiva etmemekle berâber şeyhinin huzurunda okunmuş bir kitaptan yahut kendi işittiği hadîsleri ihtiva eden nüsha ile mukabele edilmemiş bir nüshadan rivayet etmek katiyen câiz değildir" dediği kaydedilir. Çünkü bu durumlarda, bu nüshalarda, kendi işitmiş bulunduğu nüshada yer almayan bâzı ziyade rivâyetler bulunabilir ki bunları şeyhine nisbet ederek rivâyet etmesi câiz değildir. İbnu´s-Salâh (643/ 1245) böyle bir rivayetin bir şartla câiz olabileceğini söylemiştir: "Şayet, şeyhi, kendisine bütün rivayetlerini rivâyet edebileceğine dair icâzet-i âmme vermişse." [96]
Top