TASNİF NEDİR?
TASNİF NEDİR?
Tasnif, tedvin´den sonra ele alınan hadîs çalışmalarının müşterek adıdır. Kelimenin lügat mânası bu çalışmaların mahiyeti hakkında bir fikir verir: Tasnif, sınıflara ayırmak, sınıflamak demektir. Yani, tedvîn devrinde, sıhhat durumu ve ifâde ettiği muhteva nazar-ı dikkate alınmadan yazıya geçirilmiş olan karma-karışık hadîs malzemesinin, belli maksadlarla ayrılması, istenilen istikamette istifadeyi kolaylaştıracak şekilde yeni düzenlere, nizamlara sokulması, sistem kazandırılması demektir.
Bu safhada yapılan işlemlere bazan tebvîb dendiği ve bu safhanın tebvîbü´s-sünne tabiriyle ifâde edildiği görülür. Yine aynı safhanın, yakın mânaya gelen ifrâd kelimesiyle ifâde edilerek ifrâdu´s sünne şeklinde ifâde edildiği olmuştur. Tebvîb, hadîs malzemesinin bablar haline konmasını yani fıkhî konularına ayrılmasını, aynı mevzuya giren hadîslerin bir araya getirilerek sunulmasını ifâde eder. İfrâd ise, ferdlere ayırarak, tefrîk etmek mânasına gelir. Tebvîb´de olduğu şekilde fıkhî ayırım mânasına geldiği gibi, sahîh-hasen-zayıf vs. ayrımı da ifâde eder. Kütüb-i Sitte´nin te´lif vasfını bu kelime ile ifâde daha uygun olabilir.
Ancak, bu safhadaki çalışmaları tasnîf kelimesiyle ifâde etmek daha uygundur. Zira tasnîf, tebvîb´i de ifrâd´ı da içine alacak daha umumî bir mâna taşımaktadır.[1]
Bu safhada yapılan işlemlere bazan tebvîb dendiği ve bu safhanın tebvîbü´s-sünne tabiriyle ifâde edildiği görülür. Yine aynı safhanın, yakın mânaya gelen ifrâd kelimesiyle ifâde edilerek ifrâdu´s sünne şeklinde ifâde edildiği olmuştur. Tebvîb, hadîs malzemesinin bablar haline konmasını yani fıkhî konularına ayrılmasını, aynı mevzuya giren hadîslerin bir araya getirilerek sunulmasını ifâde eder. İfrâd ise, ferdlere ayırarak, tefrîk etmek mânasına gelir. Tebvîb´de olduğu şekilde fıkhî ayırım mânasına geldiği gibi, sahîh-hasen-zayıf vs. ayrımı da ifâde eder. Kütüb-i Sitte´nin te´lif vasfını bu kelime ile ifâde daha uygun olabilir.
Ancak, bu safhadaki çalışmaları tasnîf kelimesiyle ifâde etmek daha uygundur. Zira tasnîf, tebvîb´i de ifrâd´ı da içine alacak daha umumî bir mâna taşımaktadır.[1]
HADİS TARİHİ
- Hadis Tarihi
- Kur´ânî Âmiller
- Nebevî Âmiller
- Resûlullah´ın, Sünnetin Öğrenilmesine Teşvikleri
- Sormaya Teşvîk
- Konuşma Tarzı
- Suffe Mektebi´nin Tesîsi
- İlme Teşvîk
- Sahabelerle İlgili Âmiller
- Ümmühâtu´l-Mü´minîn´in Rolü
- Yazılı Vesikalar
- Gazveler
- Veda Haccı
- İhtida Heyetleri
- Elçi Ve Memurlar
- Zabt Ve Tesbitte Mühim Bir Prensip: Asla Uygunluk.
- Hadislerin Yazıyla Tesbiti
- Câhiliye Devrinde Okuma Yazma Durumu
- Hadisin Yazılmasını Yasaklayan Rivâyetler
- Hadîslerin Yazılmasına İzin Veren Rivayetler
- Abdullah İbnu Amr İbni´l-As´ın Sahîfe-i Sâdıka´sı
- Ebu Hüreyre´nin Sahife-i Sahîha´sı
- Hz. Ali´nin Sahîfesi
- Câbir İbnu Abdillah Sahîfesi
- Enes İbnu Malik´in Sahifesi
- Semüre İbnu Cundeb Sahîfesi
- Abdullah İbnu Abbâs´ın Sahîfeleri
- Hadîs Yazma Yasağının Mahiyeti
- Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)´den Sonra Ashâbın Tavrı
- Hz. Ebu Bekir (Radıyallahu Anh)´in Tereddüdü