Varna Meydan Muharebesi
Varna Meydan Muharebesi
Karşılarında genç padişahın kumandasında bir Osmanlı ordusu bekliyen Ehl-i Salip kendileri için acı bir süprizie karşılaştılar. Çünkü karşılarında, savaş meydanlarının muzaffer sultanı, kahramanlığın sembollerinden olan bir siyasî deha'yı buldular.
İkinci Sultan Murad Hazretleri, savaşa başlamadan evvel ordusunu tertib etti. Savaş başladığında, ehl-i salip şövalyelerinin şiddetli bir hücumu, sağ ve sol cenahların dayanamayıp çökmesine sebeb oldu. Kral Ladislas, kuvvetleriyle Sultanın bulunduğu merkeze doğru hücuma kalktı. İşte bu sırada birçok Osmanlı Askeri ric'ata başladılar. Sultan Murad durumu görünce, yerinden bir milim bile ayrılmamaya karar verdi. Kapıkulu askerleri ile beraber, dağlar gibi durarak mukavemete hazırlandı. Bir murakabe yaptıktan sonra, atının üstünde ellerini açarak, Dergâh-ı İlâhiyye'ye yalvarmaya başladı. Bu duayı Tâc'üt Tevarih sahibi olan ve I. Halife Yavuz Sultan Selim Hazretlerinin can dostu Hasan Çan'ın oğlu, ehl-i tasavvuftan Hoca Sadeddin Efendi'nin naklinden mealen almayı uygun gördük:
«İlahi, dil padişahlarının sultanlıkları içün, nefs gazilerinin pehlivanıkları içün, din-ü mübin yolunda baş ve canını feda eden yiğitlerin hürmetine, kanlı kefenlere bürünmüş şehidle-rin kendilerini adadıkları din-ü mübin yolunun izzetine...!
İlahi, şol peygamberlik divanının sultanı, ol yiğitlik elvanının süleymanı, hakikatleri araştıran kervanın rehberi, muvaffakiyet meydanının hızlı koşan binicisi, ol varlık aleminin öğreticisi, Cenab-i Peygamber Hazretlerinin pâk rûh-u sefası içün, o! yücelik katının gönülleri aydınlatan ışığın içün, İslam askerini, azgın ve kafirlerin ayakları altında çiğnetme! İslam Gazilerini, İslam düşmanlarının sert silleleri ile perişan hai eyleme! İslam topluluğuna Kitab-ı muhkeminde buyurduğun sonsuz yardımlarınla, İslamın bayrağını yüce eyle!»
İnd-i İlâhî'de kabul olunduğu şüphesiz olan bu istimdad-dan sonra, ordu bir parça toparlandı. Ladislas'ın merkeze hücum ettiğini söylemiştik. Çok sür'atli koşan atı, Ladislas'ın askerlerinden uzaklaşmasına sebeb olmuştu.
Sultan Murad'ın verdiği taktikle, İslam askeri onun Önünü boşalttı. O koridora hızlı giren Ladislas, aslında son sür'atle eceline koşuyordu. Sun'i olarak açılmış koridor, derhal bir çember halinde kapatılınca, Koca Hızır adlı güngörmüş bir Yeniçeri, Ladislas'ın atını yere yıktı. Sonra da Ladislas'ın başını vücuduiian ayırarak bir mızrağa taktı ve ehli salip ordusuna gösterdi.
Bu, imzaladığı anlaşmayı inkâr eden baş, ehli salip ordusunun da yıkılmasına sebeb olmuştu. Kumandanlarının, en önemlilerinden birinin kellesini mızrak ucunda gören düşman askeri, Tuna Kıyılarına doğru son hızla kaçmaya başladılar. Varna Meydanı, düşmana mezar olurken, İslam askerinin sayısız zaferlerine bir yenisini daha ekliyordu... Tarih ise; H. 848 yılının 9 Recebini /M. 22 Ekim, 1444 yılını gösteriyordu...
İkinci Sultan Murad Hazretleri, savaşa başlamadan evvel ordusunu tertib etti. Savaş başladığında, ehl-i salip şövalyelerinin şiddetli bir hücumu, sağ ve sol cenahların dayanamayıp çökmesine sebeb oldu. Kral Ladislas, kuvvetleriyle Sultanın bulunduğu merkeze doğru hücuma kalktı. İşte bu sırada birçok Osmanlı Askeri ric'ata başladılar. Sultan Murad durumu görünce, yerinden bir milim bile ayrılmamaya karar verdi. Kapıkulu askerleri ile beraber, dağlar gibi durarak mukavemete hazırlandı. Bir murakabe yaptıktan sonra, atının üstünde ellerini açarak, Dergâh-ı İlâhiyye'ye yalvarmaya başladı. Bu duayı Tâc'üt Tevarih sahibi olan ve I. Halife Yavuz Sultan Selim Hazretlerinin can dostu Hasan Çan'ın oğlu, ehl-i tasavvuftan Hoca Sadeddin Efendi'nin naklinden mealen almayı uygun gördük:
«İlahi, dil padişahlarının sultanlıkları içün, nefs gazilerinin pehlivanıkları içün, din-ü mübin yolunda baş ve canını feda eden yiğitlerin hürmetine, kanlı kefenlere bürünmüş şehidle-rin kendilerini adadıkları din-ü mübin yolunun izzetine...!
İlahi, şol peygamberlik divanının sultanı, ol yiğitlik elvanının süleymanı, hakikatleri araştıran kervanın rehberi, muvaffakiyet meydanının hızlı koşan binicisi, ol varlık aleminin öğreticisi, Cenab-i Peygamber Hazretlerinin pâk rûh-u sefası içün, o! yücelik katının gönülleri aydınlatan ışığın içün, İslam askerini, azgın ve kafirlerin ayakları altında çiğnetme! İslam Gazilerini, İslam düşmanlarının sert silleleri ile perişan hai eyleme! İslam topluluğuna Kitab-ı muhkeminde buyurduğun sonsuz yardımlarınla, İslamın bayrağını yüce eyle!»
İnd-i İlâhî'de kabul olunduğu şüphesiz olan bu istimdad-dan sonra, ordu bir parça toparlandı. Ladislas'ın merkeze hücum ettiğini söylemiştik. Çok sür'atli koşan atı, Ladislas'ın askerlerinden uzaklaşmasına sebeb olmuştu.
Sultan Murad'ın verdiği taktikle, İslam askeri onun Önünü boşalttı. O koridora hızlı giren Ladislas, aslında son sür'atle eceline koşuyordu. Sun'i olarak açılmış koridor, derhal bir çember halinde kapatılınca, Koca Hızır adlı güngörmüş bir Yeniçeri, Ladislas'ın atını yere yıktı. Sonra da Ladislas'ın başını vücuduiian ayırarak bir mızrağa taktı ve ehli salip ordusuna gösterdi.
Bu, imzaladığı anlaşmayı inkâr eden baş, ehli salip ordusunun da yıkılmasına sebeb olmuştu. Kumandanlarının, en önemlilerinden birinin kellesini mızrak ucunda gören düşman askeri, Tuna Kıyılarına doğru son hızla kaçmaya başladılar. Varna Meydanı, düşmana mezar olurken, İslam askerinin sayısız zaferlerine bir yenisini daha ekliyordu... Tarih ise; H. 848 yılının 9 Recebini /M. 22 Ekim, 1444 yılını gösteriyordu...
Sultan 2. Murad Han
- Germehisar'ın Yıkılışı ve İşin Ehline Verilmesi
- İkinci Kosova Meydan Muharebesi
- İstanbul'un Müharasa Edilmesi
- Küçük Şehzade Mustafa Sultan İsyanı
- Padişahın Tahtı Bırakması ve Sebepleri
- Rumeli'de Durum
- Savaşsız Savaş
- Sultan 2. Murad'ın Hanımları ve Çocukları
- Sultan II. Murad Han
- Sultan Mehmed Han'ın Tahta İlk Geçişi
- Sultan Murad-ı Sâni'nin Vefatı
- Sultan Murad'ın Yeniden Tahta Geçişi
- Varna Meydan Muharebesi