Hz. Peygamber’in Muaviye b. Hayde’yi İslâm’a Davet Etmesi
Hz. Peygamber’in Muaviye b. Hayde’yi İslâm’a Davet Etmesi
- Muaviye şöyle anlatır: Rasûlullah’a vardım ve dedim ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Sana parmak boğumlarının adedinden daha fazla dinine gelmemek için yemin etmiştim ama şimdi Allah’ın bana öğrettikleri hariç hiçbir şeyi hakkıyla çözemeyen bir kişi o!arak sana geldim. Allah’ın rızası adına sana yemin verdiriyorum, Rabbimiz seni hangi hususta bize peygamber olarak gönderdi?” Rasûl-ü Ekrem “Beni İslâm dini ile gönderdi” deyince Muaviye sordu:“İslâm dini de nedir?” Rasûl-ü Ekrem “Yüzümü (kendimi) Allah’a yönelttim, putlardan uzaklaştım deyip, namazı kılacak, zekâtı vereceksin. Müslümanın herşeyi diğer müslümanlara haramdı
r. Müslümanlar yardımlaşan iki kardeş gibidir. Müslüman olduktan sonra şirk koşanlardan olan bir kimse, müşriklerden ayrılmadıkça, Allah ondan herhangi bir ameli kabul etmez. Sizin kemerlerinize yapışıp sizi ateşten uzaklaştıracak ben değilim. Dikkat ediniz, kesinlikle Rabbim beni çağıracak ve bana ‘Kullarıma tebliğ ettin mi?’ diyecek ben de ‘Rabbim! Ben kullarına tebliğ ettim’ diyeceğim. Dikkat edin! Burada hazır olanlarınız, olmayanlara tebliğ etsin. İyi bilin ki ağızlarınız bağlı olduğu halde Allah’ın huzuruna çağrılacaksınız (ağızlarınız konuşmaz hale gelecek, o gün azalarınız konuşacaktır). Sonra sizin halinizi ilk ifşa eden baldırlarınız ve elleriniz olacaktır” buyurdu.
“Ey Allah’ın Rasûlü!” dedim; “Bu bizim dinimiz midir?” Bunun üzerine Rasûl-ü Ekrem “Bu, senin dinindir. Nerede iyilik yaparsan o sana kâfi gelir” dedi.[1]
İşte bu, maruf ve sahih senedle gelen bir hadistir. Bu hadis Hakim Ebu Muaviye’nin değil de Muaviye bin Hayde’nin hadisidir. Zira İbn Abdilber bu hadisten önce Hakim Ebu Muaviye’nin hadisini de nakletmiştir ki o hadis şöyledir:
Hakim Ebu Muaviye diyor ki: “Ben Rasûlullah’a
‘Rabbimiz seni ne i!e peygamber olarak gönderdi?’ diye sorduğumda şöyle buyurdu:
“Allah’a kulluk yapacak, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayacaksın. Namazı eda edecek, zekâtı vereceksin. Müslümanın herşeyi müslümana haramdır. İşte bu senin dinindir. Nerede olursan ol, bu sana kâfi gelir”[2]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] el-İstiab, (İbn Abdilberr, Muaviye b. Hayde’den)
[2] İstiab, I/323; (İbn Heyseme bu isnada güvenmişse de, isnad zayıftır). İbn Hacer İsabe’de (I/350) şöyle der: “Bunun ayrı bir hadis olması muhtemeldir. Ancak iki hadisin aynı sorunun cevapları olması da uzak bir ihtimal değildir”. Bu hadisi tahric edenlerin ayrı olmaları halinde bu ihtimal daha da kuvvetlidir. Bu hadisi İbn Ebi Asım el-Vahidan’da zikretmiştir ve İbn Ebi Hayseme’nin şeyhi el-Huti Abdulvehhab b. Necde’den tahric etmiştir.
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/59-60.
r. Müslümanlar yardımlaşan iki kardeş gibidir. Müslüman olduktan sonra şirk koşanlardan olan bir kimse, müşriklerden ayrılmadıkça, Allah ondan herhangi bir ameli kabul etmez. Sizin kemerlerinize yapışıp sizi ateşten uzaklaştıracak ben değilim. Dikkat ediniz, kesinlikle Rabbim beni çağıracak ve bana ‘Kullarıma tebliğ ettin mi?’ diyecek ben de ‘Rabbim! Ben kullarına tebliğ ettim’ diyeceğim. Dikkat edin! Burada hazır olanlarınız, olmayanlara tebliğ etsin. İyi bilin ki ağızlarınız bağlı olduğu halde Allah’ın huzuruna çağrılacaksınız (ağızlarınız konuşmaz hale gelecek, o gün azalarınız konuşacaktır). Sonra sizin halinizi ilk ifşa eden baldırlarınız ve elleriniz olacaktır” buyurdu.
“Ey Allah’ın Rasûlü!” dedim; “Bu bizim dinimiz midir?” Bunun üzerine Rasûl-ü Ekrem “Bu, senin dinindir. Nerede iyilik yaparsan o sana kâfi gelir” dedi.[1]
İşte bu, maruf ve sahih senedle gelen bir hadistir. Bu hadis Hakim Ebu Muaviye’nin değil de Muaviye bin Hayde’nin hadisidir. Zira İbn Abdilber bu hadisten önce Hakim Ebu Muaviye’nin hadisini de nakletmiştir ki o hadis şöyledir:
Hakim Ebu Muaviye diyor ki: “Ben Rasûlullah’a
‘Rabbimiz seni ne i!e peygamber olarak gönderdi?’ diye sorduğumda şöyle buyurdu:
“Allah’a kulluk yapacak, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayacaksın. Namazı eda edecek, zekâtı vereceksin. Müslümanın herşeyi müslümana haramdır. İşte bu senin dinindir. Nerede olursan ol, bu sana kâfi gelir”[2]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] el-İstiab, (İbn Abdilberr, Muaviye b. Hayde’den)
[2] İstiab, I/323; (İbn Heyseme bu isnada güvenmişse de, isnad zayıftır). İbn Hacer İsabe’de (I/350) şöyle der: “Bunun ayrı bir hadis olması muhtemeldir. Ancak iki hadisin aynı sorunun cevapları olması da uzak bir ihtimal değildir”. Bu hadisi tahric edenlerin ayrı olmaları halinde bu ihtimal daha da kuvvetlidir. Bu hadisi İbn Ebi Asım el-Vahidan’da zikretmiştir ve İbn Ebi Hayseme’nin şeyhi el-Huti Abdulvehhab b. Necde’den tahric etmiştir.
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/59-60.
HAYATÜ´S SAHABE
- Allah (c.c.) Yolunda Güçlüklere Katlanma
- Allah İçin Savaşmak ve Zorluklara Katlanmak
- Allah Teâlâ’nın Hz. Peygamber’in Ashâbı Hakkındaki Âyetleri
- Allah'a ve Rasûlü'ne İtaat Hususundaki Ayetler
- Allah’a Davet Hususunda Vazifeli Olan Hz. Peygamber’in Cihad Etmekteki Israrı
- Amr İbn As ve Halid Bin Velid´in Müslüman Oluşu
- Ashâb-ı Kiram Hakkındaki Rivayetler
- Ashabın Kahramanlığı
- Ashabın Söz Birliğine Önem Vermeleri
- Büluğa Ermemiş Çocukların Biat Etmesi
- Bütün Ashabın Eziyetlere Göğüs Germesi
- Cihad Konusunda Gevşeklik Yapanların Kınanması
- Cihad Üzerine Bat Edilmesi
- Davet İçin Askeri Birlikler Göndermesi
- Davet İçin Fertleri Görevlendirmesi
- Davet Yolunda Çekilen Açlık
- Davet Yolunda Susuzluğa Açlığa Korkuya Elbisesizliğe Hastalığa Katlanmak
- Dinlemek ve İtaat Etmek Üzere Biat Edilmesi
- Ebu Hureyre ve Ümmü Suleym
- Ebu Talib Vefat Ettiğinde Hz Peygamber’in Kavmini İslâm’a Davet Etmesi
- Hicret Üzerine Biat Edilmesi
- Hudeybiye Barışının Yapılması
- Hz Ömer’in Mürtedlerin İslâm’a Dönmeleri Hususundaki Arzu ve Gayreti
- Hz. Ebu Bekir Zamanında Sahabelerin Daveti
- Hz. Ebu Bekir´in Cihada Teşviki
- Hz. Ebu Bekir, Ömer ve Mus´ab Bin Umeyr´in İslam´a Davetleri
- Hz. Ömer Zamanında Sahabelerin Daveti
- Hz. Ömer, Hz.Osman ve Hz. Ali´nin Cihada Teşvikleri
- Hz. Ömer’in Bir Rahibin Durumuna Ağlaması
- Hz. Peygamber Devrinde Sahabenin Savaşta Daveti