Sahabelerin Hulefa-i Raşidin´e Biat Etmesi

Sahabelerin Hulefa-i Raşidin´e Biat Etmesi

Sahabelerin Hz. Ebubekir’in Elinden Tutarak Ona Biat Etmeleri

- Hz. Peygamber’le yapılan biat Allah’ın Fetih Sûresi 10. ayetini indirdiği sırada gerçekleşmişti. Hz. Peygamber halktan Allah adına itaat ve Allah’ın yoluna uyma üzerine biat almıştı. Hz. Ebubekir’in biatı da şu şekilde gerçekleşti: Halife seçildiğinde o kalkarak ‘Bana, Allah’a itaat ettiğim sürece itaat edeceksiniz!’ demiş ve halktan biat almıştı. Hz. Ömer’in ve ondan sonra gelen râşit halifelerin biatı ise aynen Hz. Peygamber’in biatı gibiydi.[1]

- Hz. Peygamber’in vefatından sonra halkın Ebubekir’e yaptıkları biatı seyrettim. Bir grup halk geliyor; Hz. Ebubekir onlara

‘Allah’a itaat etmek, O’nun kitabına ve sonra da emire uymak hususunda bana biat ediyor musunuz?’ diyor; halk da

‘Evet!’ diyorlardı. Bu şekilde de biat gerçekleşmiş oluyordu. Ben bu suretle orada bir saat kadar durdum. Bu biatın alındığı sırada ben ergin bir kişiydim. Halkın nasıl biat etmekte olduğunu öğrendim. Sonra sıra bana geldiğinde hiç bir şey teklif edilmeksizin

‘Ben Allah’a ve kitabına, sonra da emire itaat etmek üzere sana biat ediyorum’ dedim. Hz. Ebubekir beni tepeden tırnağa şöyle bir süzdükten sonra başını eğdi. Benim bu yaptığımın onun çok hoşuna gittiğini anlamıştım.[2]

- Hz. Ebubekir Şam cephesine gönderdiği askerlerden düşmana vurmak ve taun üzerine biat alıyordu.[3]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] İsabe III/458 (İbn Şahin’in Sahabe’sinden, o da İbrahim el-Münteşir’den).

[2] Beyhaki VIII/146 (İbnü’l-Afif’ten).

[3] Kenz II/323 (Müsedded, Ebu’s-Sefer’den).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/250.

Sahabelerin Hz. Ömer’e Biat Etmeleri

- Enes şöyle anlatıyor: Medine’ye vardığımda Hz. Ebubekir’in vefat edip Hz. Ömer’in de halife seçilmiş olduğunu öğrendim. Hz. Ömer’e,

‘Senden önceki arkadaşına, onu dinlemek ve gücüm yettiği kadarıyla kendisine itaat etmek hususlarında biat etmiştim. Uzat elini de aynı hususlar üzerine sana da biat edeyim’ dedim.[1]

- Umeyr b. Atiyye el-Leysî şöyle anlatıyor ‘Allah seni yüceltsin! Elini uzat da Allah’ın ve Rasûlü’nün sünneti üzerine sana biat edeyim’ dedim. Bunun üzerine gülerek elini uzattı ve

‘Bu sizinle bizim atamızda ortak bir haktır’ dedi.[2]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Kenz I/81 (İbn Sa’d, İbn Ebi Şeybe ve Tayalisi’den).

[2] Kenz I/81 ((İbn Sa’d’dan. Ayrıca Abdullah b. Hakim (r.a.)’ın şöyle söylediği de rivayet edilir: ‘Ben Hz. Ömer’e dinlemek ve itaat etmek üzere şu ellerimle biat ettim’).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/250.

Müslüman Olan İranlılardan gelen Bir Heyetin Hz. Osman’a Biat Etmesi

Müslüman olan Farslılardan bir heyet Hz. Osman’a geldi. Bu heyet Hz. Osman’a Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmayacaklarına, namazı kılacaklarına, zekatı verip orucu tutacaklarına ve mecûsîlerin bayramını terkedeceklerine dair biatta bulundular.[1]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Kenz I/81 (İmam Ahmed, Sünne’de Selim Ebu Amir’den).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/251.

Müslümanların Halife Seçilen Hz. Osman’a Biat Etmeleri

- Hz. Ömer’in halife seçimini kendilerine bıraktığı altı kişilik grup bir araya gelerek istişârede bulundular. Bunlardan Abdurrahman b. Avf ‘Ben bu hususta sizinle yarışa girecek değilim; yani halifelik falan istemiyorum. Eğer isterseniz içinizden birini halife seçebilirim’ dedi. Bunun üzerine diğer beş kişi bu hususta Abdurrahman b. Avf’a yetki verdiler. Bundan sonra halk Abdurrahman’ın yanına gidip gelmeye ve ondan bilgi almaya başladılar. Halktan hiç kimse bu şûra üyelerini rahatsız etmiyor; sadece sabahları Abdurrahman’a koşup gece yapılan toplantı hakkında ondan bilgi ediniyorlardı. Bu durum Hz. Osman’a biat ettiğimiz gecenin sabahına kadar böyle devam etti. O gece henüz uyumuştum ki kapı vuruldu. Kalktım, kapıyı açtım. Gelen Abdurrahman’dı. Bana, ‘Bakıyorum sen uyumuşsun. Allah’a yemin ederim ki ben bu gece bir dakika olsun uyumuş değilim. Git de bana Zübeyr ve Sa’d’ı çağır!’ dedi. Gidip onları çağırdım. Abdurrahman onlarla konuştu. Sonra bana seslenerek ‘Git, bana Ali’yi çağır!’ dedi. Hz. Ali geldi; Abdurrahman onunla şafak sökünceye dek konuştu. Sonra Hz. Ali kalktı ve gitti. Abdurrahman’ın Hz. Ali hakkında bazı korkuları vardı; çünkü Hz. Ali halifeliğe çok hevesli görünüyordu. Bundan sonra Abdurrahman ‘Bana Osman’ı çağır!’ dedi. Gidip Osman’ı da çağırdım. Müezzin sabah ezanını okuyuncaya kadar da onunla konuştu. Sabah namazını kılan halk Hz. Peygamber’in mescidinde, minberin yanında toplandı. Abdurrahman b. Avf o sırada Medine’de bulunan diğer Ensar ve Muhacirleri de çağırttı. Ayrıca ordu kumandanlarını da oraya getirtti. Bunların hepsi o sene Hz. Ömer’le birlikte haccetmek için gelmişlerdi. Herkesin toplandığına kanaat getiren Abdurrahman şehâdet getirerek şunları söyledi: ‘Ey Ali! Ben halkın nabzını yokladım. Gördüm ki hiç kimse seni Osman’a tercih etmiyor. Sakın darılayım deme!’ Bundan sonra kalktı ve Hz. Osman’ın elinden tutarak şöyle dedi: ‘Allah’ın ve Rasûlü’nün ve ondan sonra gelen iki halifenin sünneti üzerine sana biat ediyorum!’ Onun bu şekildeki biatından sonra Muhaciriyle, Ensarıyla, ordu kumandanlarıyla tüm müslümanlar da kalkarak Hz. Osman’a biat ettiler.[1]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Buhari (Misver b. Mahreme’den); Beyhaki VIII/147 (Benzerini rivayet etmektedir).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/251-252.
Top