Düyun-u Umumiye'nin Tesisi
Düyun-u Umumiye'nin Tesisi
1881 yılmının önemli hadiselerinden birini Sultan Abdüİa-iz'in katil hadisesini tahkik ve son karan vermek için yapılan ve adına Yıldız Mahkemesi denilen hukukî bir olay teşkil ederken, aynı yılın yâni 1881 senesinin diğer bir mühim hadisesini de dış borçların ödenmesi için kurulan ve adına Dü-vûn-ı umûmiye denilen kuruluşun teşkil edilmesidir. Düyun kelimesinin karşılığı lugatde borç mânasına gelir. Umûmî kelimesini peşine koydunuzmu, bütün borçlar şeklini alır. 1878 harbi sonrasında masraflar daha önceki, yâni Sultan Abdül-mecidle Sultan Abdülaziz döneminin borçlanmalarına inzimam edince bahse konu 1881 senesinde, borçların faiz, faizin faizi ile birlikte 252 milyon Osmanlı altunu seviyesini çıktığı görülmüştür. T. Yılmaz Oztuna Bey, 1978'de basımını yapmış olduğu değerli eserin 7. cildinde 173. sahifede bahse miktarı o günlerin rayiç Tl. sına tahvil etmiş ve takriben, 31 5 milyar'a tekabül ettiğini işaret etmiştir. Bizde, 2002 yılının Eylül ayı itibariyle, yaptığımız hesapda bu kadar altunun Tl. sıyla 32 katrilyon, 760 trilyon tutmakta olduğunu tesbit ettik. Mâliyemiz uzun zaman içinde olsada, bu borcu tasfiye edecek duruma sahip değilken, karşımızda alacaklı olarak, İngiltere, Fransa ve de Rusya ise harp tazminatı alacaklısı olarak durmaktaydı. İtibarlı devletin borçsuz devlet olması olduğu gibi en itibarlısı borcunu zahnanında ödeyebilen olduğu herdesin ittifak ettiği hususdur. Osmanlı devleti bir memorandu-rr^a gidip itibarını sıfırlayacağına, Sultan Hamid'in yayımladığı ^O/Aralık/1881'de yayımladığı Muharrem Kararnamesi ile OrÇİann tediye edilebilmesi için bir formül buldu. Devletin ^kardığı bir kararnameyle; tütün, damga pulu, tuz, ipek, balık sigara tekelleri ve imtiyaz sahibi olan bâzı eyâletlerin fiks
olan vergilerini Düyunu umûmiye'ye bırakılıyordu. Bu suretle İngiltere ve Fransa başta olmak üzere alacaklılar, verdikleri borçları, muntazam bir şekilde tahsil edebileceklerdi. Bunun karşılığında 252 milyon altun borcun, 146 milyon altununu yarısından hayli çoğu Türkiyemiz lehine siliniyordu. Böylece ödeyeceğimiz miktar 106 milyon Osmanlı altununa inmiş oluyordu.
Bu tarz çözümü Sultan Hamid'in bulması ve tatbik etmesi herhalde onun mâli meselelerde ki vukufiyetini gösterir sanırız. Günümüzde yâni 2002'de Türkiye Cumhuriyetinin içine düşmüş olduğu faiz sarmalı, ana parayı değil, faizlerin toplanan tüm vergilerle karşılanmadığı bir vaziyete getirilmiş ülke siyasî tâvizlere açık bir duruma getirilmiş olup, bu siyasî tâvizlerin, Kıbrıs ile Ortadoğu üzerinde emperyalizmin hareketlerine ses çıkarmayıp, müslümanlara sahip çıkma misyonumuzu işletmememizin teminine dönük, ticari hayatımıza sekte vermek gibi hususlar olduğunu görmek kabildir. Bu müessese yâni düyûn-ı umûmiye devletin târih sahnesinden çekildiği âna kadar sürmüştür. Şimdide 1881'in diğer mühim hadisesi olan Yıldız Mahkemeleri vak'asına atf-u nazar edelim.
olan vergilerini Düyunu umûmiye'ye bırakılıyordu. Bu suretle İngiltere ve Fransa başta olmak üzere alacaklılar, verdikleri borçları, muntazam bir şekilde tahsil edebileceklerdi. Bunun karşılığında 252 milyon altun borcun, 146 milyon altununu yarısından hayli çoğu Türkiyemiz lehine siliniyordu. Böylece ödeyeceğimiz miktar 106 milyon Osmanlı altununa inmiş oluyordu.
Bu tarz çözümü Sultan Hamid'in bulması ve tatbik etmesi herhalde onun mâli meselelerde ki vukufiyetini gösterir sanırız. Günümüzde yâni 2002'de Türkiye Cumhuriyetinin içine düşmüş olduğu faiz sarmalı, ana parayı değil, faizlerin toplanan tüm vergilerle karşılanmadığı bir vaziyete getirilmiş ülke siyasî tâvizlere açık bir duruma getirilmiş olup, bu siyasî tâvizlerin, Kıbrıs ile Ortadoğu üzerinde emperyalizmin hareketlerine ses çıkarmayıp, müslümanlara sahip çıkma misyonumuzu işletmememizin teminine dönük, ticari hayatımıza sekte vermek gibi hususlar olduğunu görmek kabildir. Bu müessese yâni düyûn-ı umûmiye devletin târih sahnesinden çekildiği âna kadar sürmüştür. Şimdide 1881'in diğer mühim hadisesi olan Yıldız Mahkemeleri vak'asına atf-u nazar edelim.
Sultan 2. Abdülhamid Han
- 2. Abdülhamid'in Tahta Çıkışı ve İcraatları
- 1293/1878 Harbi Kayıpları
- Ali Süavi Olayı
- Berlin Konferansı
- Bir İhtilafın Neşeti!
- Büyük Tatil Hakkında Mütalaa (Ayastefanos antlaşması)
- Dış Müdahale Var mı?
- Düyun-u Umumiye'nin Tesisi
- Edebiyat, Sanat ve Kültür
- Edirne Antlaşması
- Filibe Vakası!
- Galip Paşa Hadisesi
- Hatt-ı Hümayun
- Hayatımı Muhafaza Tedbiri
- Hilâl İle Haç Arasındaki Mücadele
- İkbal Eteğinin İdbar Tuzağına Kapılışı
- Kapitilasyon İlgaasına Teşebbüs
- Kıbrıs'ın İngilizlere Verilmesi
- Konferans ve Meşrutiyet'in ilanı
- Küçük Mehmed Said Paşa
- Mahkeme Kararları
- Meclis Müzakerelerinde Savaş
- Meclisi Mebusanın Açılması
- Mektep ve İlahiyat
- Meşrutiyet'in İlanı Merasimi
- Mithat Paşa'nın Mahkemesi
- Mithat Paşanın Azli
- Osmanlı - Rus Savaşı (1293-1877)
- Osmanlı - Rus Savaşının Anadolu Cephesi
- Padişah ile Görüşme