Prut Sulhunun Esasları
Prut Sulhunun Esasları
Prut'ta imzalanan sulh antlaşmasında esas şartlar şu istikamette şekillenmişti: Azak Kalesi içinde bulunan bütün silah ve cephanesiyle birlikte Osmanlılara verilecek, Bu ve diğer hududlarda Ruslar tarafından tahkim olunmuş bütün kaleler yıkılacağı, Kırım Han'hğına Kazaklar İle Lehistan meselesinde Rusları alakadar eden taraf olmadığı, müdahil olamayacağı, İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ın ülkesine serbestiyet içinde dönmesine müsaade olunmak, esir olmuş müslüman-ların iadesi ve bu maddelerinde yerine getirilmesini temin için Petro'nun başvekili Şafirof'u rehin almak gibi esaslardan ibaretti. Şurada tarihçi ve devlet adamı Abdurrahman Şeref Efendinin bir mülahazatını zikretmede fayda görmekteyim: Merhum diyorki; ".Sadrazamın otağında toplanan müşavere meclisi beyanda bulunurken gerek Kırım Hân'ı gerekse Demirbaş Şarl, Ruslara katiyyen aman verilmemesi, mutlaka savaşılması hususunda rey ileriye sürmüşlerdi. Ancak müşavere meclisini teşkil eden diğer erkân-ı devlet, harbe girişildi-ği takdirde, neticesinden o kadarda emin olmamak gerektiğini, düşmanı bu kadar hakir hâle getirmeye muvaffak olduktan sonra savaşa zorlamağa lüzum yoktur. Şerait-i müs-tahsene yâni en güzel şartlar Ruslara verilen "aman işinden" elde olunacaktır diyerek, sulhu kabul ettiler." Deli Petro cibilliyetinin gereğini sergiler, şÖyleki; Baltacı'nın elinden kendini kurtaran Deli Petro imzaladığı sulhun hükümlerine asla riayet etmemekle Baltacı'nın ihanet değilse de, ne kadar dar görüşlü olduğunu İspata muvaffak olmuştur. Demirbaş Sari İhtilafı Yapılan antlaşmadan memnun olmayan isveç Kralı, bu antlaşmada mevcut maddelerin hiç birinin Osmanlı devletinin işine yaramadığını ileri sürüyor, bir müddet geçtikten sonra Rusların elan Azak Kalesini teslim etmedikleri gibi, Lehistan topraklarındaki askerlerini henüz çekmemiş olduğunu bildirmekle beraber, padişahı Rusya aleyhine teşvik etmekteydi. Bu hususta hergün İstanbul'a arizalar göndermekteydi. Ne varki bu teşvikler ve tahrikler padişah katında yerine getirilme şansı bulamıyordu, üstelik bu müraacatiar can sıkıcı bir hâl aldığından ayrıca Petro'nun işarı ise, antlaşmanın bütün maddelerinin işler hâle gelebilmesinin an şartı 12, Şarl'ın sığındığı Osmanlı toprakları dışına çıkıp, ülkesine gitmek olduğu istikametindeydi. Osmanlı devletince bu hâl Kral'a bildirilmiş ve harcırahının verilip, Osmanlı kuvvetlerinin himayesinde ülkesine dönmesi gerektiği bildirildi ve bahse konu harcırah ödendi. Sadrazamlardan Kâmil Paşa'nın "Tarih-i Si-yasiyye" adlı eserinde şu bilgiyi nakle çalışalım: "Şarl Osmanlı hududuna ilticasının ilk günlerinde kendisine tahsis edilen paranın daha sonra kesilmesi münasebetiyle sıkıntıya düşmüştü. Memleketine dönebilecek paraya ihtiyaç bin kese idi. Bunu Padişaha bildirdiğinde bu talebi ikiyüz kese fazlasıyla binikiyüz kese olarak ödendi fakat Edirne'ye gönderdiği bir vazifeliye padişahdan bin kese daha almasını aksi takdirde gitmeyeceğini bildirdi. Padişah bu isteği getiren adamı hapse attırdı. Şarl'ın Bender cihetinden hudud dışına çıkarılmasına mahalli idareye ferman gönderdi. Nevarki bu zoraki misafir emri dinlemediği gibi, üstüne gelen askere yanındaki üçyüz askerle karşı koymaya başladı. Sonunda Demirbaş Şarl Dimetoka'ya gitmeye ikna edilmişsede, öyle bir devlet misafirinin hapsedilmesi halk içinde dedikoduya sebeb olması hasebiyle, buna fetva veren şeyhülislâm azl edilirken, sadrazam da düşürülüp, yerine Kaptan İbrahim Paşa getiriliyordu."
Hakikaten Bender Muhafızı İsmail Paşa yeterli sayıda askerle gelip Şarl'ı Dimetoka'ya şevke muvaffak olmuştu. Ayrıca durumu devlete bildirmişti. Ancak Sultan 3. Ahmed bir hükümdar hakkında reva görülen muameleye çok üzülmüştü. Bunların müsebbibi gördüğü şeyhülislamı ve sadrazamı görevden azletmek kararı aldı. Yukarıda işin böyle yapıldığını Kâmil Paşa da eserinde bahsetmiştir. Dimetokada bir miktar ayak süreyen 12. Şarl sonunda Erdel yoluna düşerek, memleketine 1126/1714'de çıkıp gitmiştir.
Hakikaten Bender Muhafızı İsmail Paşa yeterli sayıda askerle gelip Şarl'ı Dimetoka'ya şevke muvaffak olmuştu. Ayrıca durumu devlete bildirmişti. Ancak Sultan 3. Ahmed bir hükümdar hakkında reva görülen muameleye çok üzülmüştü. Bunların müsebbibi gördüğü şeyhülislamı ve sadrazamı görevden azletmek kararı aldı. Yukarıda işin böyle yapıldığını Kâmil Paşa da eserinde bahsetmiştir. Dimetokada bir miktar ayak süreyen 12. Şarl sonunda Erdel yoluna düşerek, memleketine 1126/1714'de çıkıp gitmiştir.
Sultan 3. Ahmed Han
- 1696-1736 Seneleri Deniz Harekatları
- 3. Ahmed'in Alicenaplığı
- 3. Ahmed'in Hanımları
- 3. Ahmed'in Sadrazamları
- Avrupa Devletlerine Bir Bakış
- Avusturya Seferi ve Neticesi
- Deli Petro Rusya'sı
- Deli Petro'nun Hamakatı
- Demirbaş'ın Mağlubiyeti
- Hasan Paşanın Sadareti
- Islavların Şuurlanması
- İran'daki Aksiliğin Dersaadet'e Tesiri
- İsveç-Rus Çekişmesi
- Kararlı İstanbul'a Avdet
- Karlofça Antlaşması
- Osmanlı Hanedanı Üzerine Görüşme
- Padişah 3. Ahmed Nerede?
- Padişah 3. Ahmed'in Feragati
- Pasarofça Antlaşması
- Pasarofçaya Doğru!
- Patrona Halil İsyanı
- Prut Savaşı ve Zaferi
- Prut Sulhunun Esasları
- Savaşın Safahatı
- Sultan 3. Ahmed'in Şahsiyeti
- Sultan Mahmud'un Adı Telaffuz Olunuyor!
- Venediklilerle Savaş