Süleyman Çelebi

Süleyman Çelebi

Süleyman Çelebi, Yıldırım Bayezid Hazretlerinin hayattaki şehzadelerinin yaşça en büyük olanı idi. Sadrazam Âli Paşa'nın da yardımları ve kendisine biat etmesi üzerine, Os­manlı tahtına Edirne'de cülus eylemişti. Evranos Bey Yeniçe­ri Ağası Hasan Ağa, İnebey kumandanlar biat etmişti.

Ne var ki Süleyman Çelebi, Edirne'ye gitmeden evvel, Bursa'ya uğrayıp hazinenin olanını yanına aldığı gibi, hane­dandan olanları da yanına alarak İznik'e, İznik'ten bindiği ge­milerle de istanbul'a ve oradan Edirne'ye geçmişti.

Anadolu, büyük çalkantılar içindeydi. Şimdilik Anadolu için yapılacak birşey yoktu. Yalnız Rumeli yakasının intizama sokulması gerekiyordu. Bunu temin etmek için de İstanbul'a uğrayıp, Kayser'e bazı tavizler vererek, Timurlenk'e yardımcı olmamasını temin etti. Küçük yaştaki şehzadelerden ikisini rehin manasına gelecek şekilde Kayser'in sarayına bıraktı.

Süleyman Çelebi ilim ve edebiyatta söz sahibi bir şehzade idi. Şair ve ulemayı himaye ederdi. Sefahete düşkün olması ise onun dezavantajıydı. Venedikle ticaret anlaşması yapan da Süleyman Çelebi omuştur. H. 81 l/M. 1409 Sadrazam Âli Paşa içkiye mübtela olmasına rağmen, devleti yönetmekte pek başarısız sayılmazdı. Saltanatının ilk zamanlarında Ru­meli'nin intizamını teminde muvaffak olan Süeyman Çelebi, Ulah ve Sırp hükümetlerine kuvvetini kabul ettirmiş, Bos­na'yı yeniden Osmanlı Devletine bağlayıcı şekilde bend ettir­mişti. Alp Dağlarının eteklerine kadar varan akınlarla kuvve­tini muhafaza ettiğini gösterecek numuneler sergilemişti.

Daha sonraları, herşeyi mahveden sefahet alemleri, Süley­man Çelebi'nin şuurunda bir zayıflık meydana getirmişti. Ku­mandanlar ve alimler, kendisini safahete kurban eden Süley­man Çelebi'den yüz çevirmeye başladılar. O zamana kadar kendisine silah çekmeyen şehzadeler onun gidişatını beğen­medikleri için, Rumeli'ye geçip, tahtını elinden almayı dü­şünmeye başladılar.
Top