Para ve Vükela Toplantısı

Para ve Vükela Toplantısı

Günümüzde yâni parlamenter demokrasi döneminde, aha­li ve basının hilafsız ittifak ettiği bir husus vardırki, bu husus meclisi oluşturan mebusların, menfaatleri umumiyesine dâir işlerde gösterdikleri ittihad ve aculiyeti sergilemiş, olmaları­nın tesbitidir. Üç beş dakikalık oturumlarla getirilmiş teklifi kanunileştirmeleri hayranlık uyandırmıştır! İşte bunlara ben­zemelerini tesbit ettiğimiz, tarihi bir toplantıyı anlatalım: "Me­lek Ahmed Paşanın sadareti esnasında, para temini için aranması gereken yolların bulunması müzakeresinin divânda yapılması kararlaştı. Yapılmaya başlanan müzakereler esna­sında vezirlere aid has'ların hâzineye alınması ileri sürülmüş. Vezirler hemen buna itiraz etmiş. Kenan Paşa, Bektaş Ağa'ya özetleyerek, şunları söylemiş:
Türkiyenin 54. cumhuriyet hükümeti, Prof. Dr. Necmeddİn Erbakan'ın başbakanlığında Refah partisi ile Doğru Yol parti­si arasında teşekkül etmişti. Ülkenin aklı başında her vatan­daşının lanetlediği PKK ile mücadele edilmekteydi. Memle­ketin önemli ekonomik kanamaya maruz kalmasında bu va­kanın tesiri pek açıktı. Silahlı kuvvetler tek çâre olarak görü­len, silahlı mücadele metoduyla ve sabırla bu yangını, fecii olayları ortadan kaldırmaya çalışıyordu. Tabiiki, böyle bir mücadelenin ne kadar pahalıya mâl olduğu izahtan vareste­dir.

Memleketin son onbeş senesinde tanzim olunan bütçesine tfu nazar ettiğinizde, sene be sene ayrılan tahsisatın yüksel­irini müşahede ederiz. İşte bahse konu RefahYol kabinesi-ir. Mâlive Nâzın AbdüIIatif Şener, ciheti askeriyenin tahsisat talebini, elinizdekini kullanın bitmeden biz takviye edeceğiz mealinde bir cevap verdiğinden gerek, kendisi gerek hükü­metin başvekili Necmeddin Erbakan ile ordu üst kademesi arasında buzlu havalar esmeğe başladı. Devrin genel kur-maybaşkanı orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, alt kademede komutanların askeri hiyerarşiyi hiçe sayarak, başvekil ve ka­bine üylerine tariz ve dokundurmalara, ya aciz kaldığından ya da parayla ilgili tahsis meselesinden kırgın olarak, yapı­lanlara gözünü kapaması, 1660'lardaki divan toplantısının ulufe kavgasının tekrarı gibi geldi bize. Kenan Paşa'nın içoğ-lanları kasdı ile söylediği, aslında devleti âliyenin devlet ada­mı yetiştirme mekanizmasında yer alan seçme gençlerdir. Bu iç oğlanlar müessesesi, İskender Çelebi'yi Sokullulan ye­tiştirip devlet adamlarının büyüklerinden kılmayı becermiş müessesedir. Tabiiki sosyoloji ilminin denenmiş sonuçların­dan bulunan bir kuruluşun, doğuşu, olgunlaşması, kanıksa­narak kalitesinin düşmesi değişmez kaidesinden kaynaklan­dığından bu müessesede kendini bu kaidenin dışında tuta­mamıştır.
Top