Padişahın Direnmesi

Padişahın Direnmesi

Sadrıazam olan damadının katledilmesinden sonra, Sultan İbrahim durmadan haber gönderiyordu, isyancılara. Artık dağılınız. Bir değişiklik olmadığını tesbit edince, saray burç­larına topları yerleştirtmiş, bostancıları silahlandırmiştı. İtaat­sizlikleri devam ettiği takdirde hepsini kırıp geçireceği habe­rinin yayılsın istiyordu. İsyancılar ise Kösem Valideye saldık­ları bir haberde, şehzade Mehmed Sultanı orta camie göndermesini taleb ettiler. Valide Sultan bunun mümkün olama­yacağını, böyle bir cülus adeti olmadığını, padişahın patırdı-sına bakıfmamasını, kendisinin sarayda her ne kadar oniki-bin silahlı bostancı neferi olmasına rağmen Ağaların kendisi tarafında olduğunu bildirdi. Cemiyet saraya geldiğinde bos­tancıların kendilerine iltihak edeceğini bildirdi. Bu bilgiyi er­tesi günü gizlice kıyam erbabının yanıbaşina gelen Bostanci-başı te'yid etti.

O gün Cuma idi ve bu hâl üzre salatı cuma elden gitmişti. Atmeydanı'na doluşan kıyamcılar, ayak divanı istediler, ora­da da durmayıp saray içine daldılar. Karşılarında Sultan İbra­him değil, Valide Sultanı gördüler. Karşılıklı olarak konuştu­lar, konuştular! Valide Sultan kıyam edenlere her nekadar mukavemet etmeye çalıştıysa da, oğlu İbrahim'in tahtta kal­masını sağlayamadı! Sonunda: Varayım arslanımın sarıkcığı-nı sardırayım ve çıkarayım. Diyerek içeri girdiği görüldü. Az sonra küçük şehzade babaannesinin elinden tuttuğu halde, masum ve güzel yüzü ile göründü. Osmanlı tahtına oturtul­du. Birbir önünden biat ederek geçiyorlardı. Bu kalabalıktan ürken yeni padişah ağlamağa başlayınca, daha fazla rahat­sızlık vermeyi önlemek için biat yeterli sayıldı. 1058/1 5/re-ceb6/8/1648 çarşamba günü başlayan ihtilâl, 17/receb cu­ma günü nihayetlendiğinde, Osmanlı tahtında kırkbir yıl hü­küm sürecek, 4. Mehmed unvanlı Sultan İbrahim'in oğlu vardi.
Top