Eğri Kalesinin Fethi
Eğri Kalesinin Fethi
Orduyu hümayun Eğri kalesi üzerine yürüdü. Hazreti Padişah; kale muhafızlarına (Kılıcımın üzerine yemin ederim mukavemet etmeden, her iki taraftanda kan akmadan teslim olursanız, mücahidlerime Hatvan kalesinde yapılanları size yapmayacağım. Teslim olmazsanız siz bilirsiniz) diye teslim olma fırsatı verdi ve teminat olarak mutlaka yerine getireceği yemini ifade etti. Hatırlıyacaksınız muhterem okuyucular: 1. Murad-ı Hüdavendigâr ülubad köprüsünden bir daha ne kendisinin nede kendisinden sonraki paişahların geçmiyeceğine dair küffara verdiği sözü elifi elifine yerine getirdiğini serimizin birinci cildinde yazmıştık.
Hakikaten ondan sonra bu söz münasebetiyle Osmanlı padişahları kendilerini bağlı görmüşler ve onlarda bu köprüyü geçmek için kullanmamışlardır. Osmanlı padişahları daima verdiği sözü tutmuş yerine getirmiş cihan tarihine hiç bir kâfirin erişemeyeceği yüksek bir ahde vefa örneği göstermişlerdir. Bu seferde söz veren böyle sözünün eri bir padişahtı. Fakat kâfir, aşinası olmadığı meziyetleri nerden anlayıp takdir edebilsin... Bu teminata inanmıyarak teslim olmayan muhafızlar mukavemete başladılar.
Hatvarykaiesi halkında burada çok kısa bir malumat vererek mevzuumuza devam edelim. Hazreti padişah, Eğri üzerine yürüyüşe geçtiği sırada düşman Hatvan kalesini muhasara altına almıştı. Kalenin yardımına Çağalazade Sinan Paşa gönderilmişti. Fakat o sırada kale düşman eline geçmiş ve küffar emsalsiz olan canavarlığını tarih önünde yeniden sergilemiş ve kale muhafızlarını sadece kılıçtan geçirmekle kalmamış üstüne üstlük derilerini yüzme vahşetini irtikâp etmişti. Hazreti padişah bu haberi aldığında bir babanın üzüntüsü içinde göz yaşlan döküyor kıpır kıpır oynuyan dudakları bu şehidler için fatiha tilavet ediyor ve onları da şefaatlanna nail olma temennilerini izhar ediyordu. Bütün bu feci haber ve ahval dahi, Hazreti padişahın insanlığını unutturmamış ve Eğri kalesi muhafızlarına kan akmamak için çağrıda bulunmasına mani olamamıştı. Ne çareki Eğri kalesi muhafızları bunu anlayamadılar veya mağlubiyyeti akılları kesmedi bu alicenab teklifi red ettiler, Ne varki; müdafaaları oniki gün sürebildi. Orduyu hümayun Eğri kalesini feth etti. İslâm sancağı kale burçlarında yükseldiğinde mücahidler deri yüzmediler amma muhafızları kılıçtan geçirmeyi de ihmal etmediler. Bizim Hatvan'daki bunca şehidimize mukabil Eğri muhafızı 4500 kadardı.
Eğri kalesi feth olunmuş, Hazreti padişah 3. Mehmed, Eğri Fatihi unvanına hak kazanmıştı. Şunu da unutmamak gerekirki, Nasıl Ak Şemsedin (K.s.) hazretleri, Fatih Sultan Mehmed ordusunun manevi kumandanıydı aynen Şanlı Yavuz Sultan Selim hazretlerinin musahibi Hasan Çan'ın mahdumu Hace-i Sultani (Sultanlar Hocası) Sadeddin Efendi bu ordunun manevî kumandanıydı.
Eğri kalesinin kumandanlığına Anadolu Beylerbeyi Lala Mehmed Paşa bırakılıp, orduyu hümayun başlarında Eğri Fatihi unvanlı hazreti padişah 3. Mehmed olduğu halde, Macarların Keresteş dedikleri bizlerin ise aynı manâya geldiği için Haçova dediğimiz yere geldi.
Osmanlı ordusu 100.000 kişilik bir kuvvetle ovaya indiğinde karşısında Arşidük Maksimilyen kumandasındaki Alman, Avusturya, Macar, İspanya, Papa'lık, Çekoslovak, Leh, Floransa, Erdel kuvvetleri yeni bir ehli saliple karşılaştığını gördü. Bunların yekûnu 300.000'i mütecüvizdi.
Haçova meydan savaşını anlatmak için biz burda iki bölüme ayırmayı ve bu bölümlerden birincisini ise beş kısma ayırmayı uygun gördük.
Birinci Bölüm; Savaşın Cereyanı, İkinci Bölüm ise Savaş Sonrası dömemdir.
Hakikaten ondan sonra bu söz münasebetiyle Osmanlı padişahları kendilerini bağlı görmüşler ve onlarda bu köprüyü geçmek için kullanmamışlardır. Osmanlı padişahları daima verdiği sözü tutmuş yerine getirmiş cihan tarihine hiç bir kâfirin erişemeyeceği yüksek bir ahde vefa örneği göstermişlerdir. Bu seferde söz veren böyle sözünün eri bir padişahtı. Fakat kâfir, aşinası olmadığı meziyetleri nerden anlayıp takdir edebilsin... Bu teminata inanmıyarak teslim olmayan muhafızlar mukavemete başladılar.
Hatvarykaiesi halkında burada çok kısa bir malumat vererek mevzuumuza devam edelim. Hazreti padişah, Eğri üzerine yürüyüşe geçtiği sırada düşman Hatvan kalesini muhasara altına almıştı. Kalenin yardımına Çağalazade Sinan Paşa gönderilmişti. Fakat o sırada kale düşman eline geçmiş ve küffar emsalsiz olan canavarlığını tarih önünde yeniden sergilemiş ve kale muhafızlarını sadece kılıçtan geçirmekle kalmamış üstüne üstlük derilerini yüzme vahşetini irtikâp etmişti. Hazreti padişah bu haberi aldığında bir babanın üzüntüsü içinde göz yaşlan döküyor kıpır kıpır oynuyan dudakları bu şehidler için fatiha tilavet ediyor ve onları da şefaatlanna nail olma temennilerini izhar ediyordu. Bütün bu feci haber ve ahval dahi, Hazreti padişahın insanlığını unutturmamış ve Eğri kalesi muhafızlarına kan akmamak için çağrıda bulunmasına mani olamamıştı. Ne çareki Eğri kalesi muhafızları bunu anlayamadılar veya mağlubiyyeti akılları kesmedi bu alicenab teklifi red ettiler, Ne varki; müdafaaları oniki gün sürebildi. Orduyu hümayun Eğri kalesini feth etti. İslâm sancağı kale burçlarında yükseldiğinde mücahidler deri yüzmediler amma muhafızları kılıçtan geçirmeyi de ihmal etmediler. Bizim Hatvan'daki bunca şehidimize mukabil Eğri muhafızı 4500 kadardı.
Eğri kalesi feth olunmuş, Hazreti padişah 3. Mehmed, Eğri Fatihi unvanına hak kazanmıştı. Şunu da unutmamak gerekirki, Nasıl Ak Şemsedin (K.s.) hazretleri, Fatih Sultan Mehmed ordusunun manevi kumandanıydı aynen Şanlı Yavuz Sultan Selim hazretlerinin musahibi Hasan Çan'ın mahdumu Hace-i Sultani (Sultanlar Hocası) Sadeddin Efendi bu ordunun manevî kumandanıydı.
Eğri kalesinin kumandanlığına Anadolu Beylerbeyi Lala Mehmed Paşa bırakılıp, orduyu hümayun başlarında Eğri Fatihi unvanlı hazreti padişah 3. Mehmed olduğu halde, Macarların Keresteş dedikleri bizlerin ise aynı manâya geldiği için Haçova dediğimiz yere geldi.
Osmanlı ordusu 100.000 kişilik bir kuvvetle ovaya indiğinde karşısında Arşidük Maksimilyen kumandasındaki Alman, Avusturya, Macar, İspanya, Papa'lık, Çekoslovak, Leh, Floransa, Erdel kuvvetleri yeni bir ehli saliple karşılaştığını gördü. Bunların yekûnu 300.000'i mütecüvizdi.
Haçova meydan savaşını anlatmak için biz burda iki bölüme ayırmayı ve bu bölümlerden birincisini ise beş kısma ayırmayı uygun gördük.
Birinci Bölüm; Savaşın Cereyanı, İkinci Bölüm ise Savaş Sonrası dömemdir.
Sultan 3. Mehmed Han
- 3. Mehmed'in Doğumu
- 3. Mehmed'in Tahta Geçişi
- Curcura Köprüsü Faciası
- Eğri Kalesinin Fethi
- Eğri Seferi Öncesi
- Eğri Seferi ve Haçova Meydan Muharebesi
- Estergon Kalesinin Düşmesi
- Ferhad Paşa İle Askerin Arasının Açılması
- Haçova Meydan Savaşı
- Hasan Paşa'nın İki Kölesinin Kaçışı
- Kanije Savunması
- Kanijenin Fethi
- Mihal İle Savaş
- Okmeydanı Sahrasında Kılınan Namaz
- Padişahın Karşılanışı
- Sadrıazamın İstanbul'a Dönüşü
- Son Mektup
- Sulh Müzakereleri
- Sultan 3. Mehmed'in Hanımları ve Çocukları
- Sultan 3. Mehmed'in Sadrıazam ve Şeyhülislâmları
- Sultan 3. Mehmed'in Vefatı
- Şehzade Mahmud'un Ölümü
- Tergoviç Faciası
- Yanık Kalenin Elden Gitmesi