Rusya Tarihi
Rusya Tarihi
Okuma Parçası
Aşağıya almış olduğumuz "Rusya Târihi"nin medhali, aziz ve muhterem milletimizin ezeli ve ebedi düşmanı Rusya hakkında uzun zaman Rusya'da Fransa'nın elçiliğini yapmış bulunan Mösyö Kaster'in kaleminden çıkmıştır. Milletimizin her bir ferdinin, geçmiş de Ruslar tarafından şehid edilmiş yakını vardır. En az üçyüzelli yıldır, müslüman milletimizi dünya târihinden silmek için, Kafkasya'da, Karadeniz'de, Orta Asya'da Avrupa'da, Balkanların en küçük köyünde bile müslüman milletimize saldırmayı, gaye-i milliye ve diniye hâline getirmiş, bu milletin hâline ve bizlere nasıl baktıklarını tefekkür için bu kadar bir yazıyla örneklemek istedik. Metin Hasıcı
Fransa'nın Rusya Nezdindeki Elçisi Mösyö Kaster'in kaleminden:
Rusya Tarihi
Mütercim: Divân Tercümanı Yakovaki Efendi - h. 1244
SUNUŞ
Moskova devleti hududları dâhilinde oturan Mösyö M-1828 Kaster adlı elçinin Rusya devleti hakkında toplamış olduğu bilgiler ışığı dahilinde ortaya getirdiği fransızca lisânı üzerine yazılmış ve derlenip toparlanmış bir eserdir elinizdeki kitâb.
Bahse konu eseri Divân Tercüme kaleminden olan ve
Rum hâdisesi üzerine Bursa'ya sürgüne gönderilen Yakovaki adlı mütercimin, devlet-i âliyye ricalinden bazılarının talebi karşısında, mümanaat edemiyerek yaptığı tercüme çalışmadır. Bu çalışmanın Moskof devletinin durumu, tarzı ve diğer ülke devletleriyle olan münasebetlerine dönük politikası ve Osmanlı devletiyle vâki siyasetini ibret verici bir eser olarak basiret erbabının gözünde yer tutacağı pek kesindir. Naşir.
Giriş
Bize yazma ve düşünceleri tercüme edip, duyurma imkânı vereni hep bilirizki Rabbimizdir. Biz de bu imkânı kullanmakta kabiliyetimizi târihi vakaları tesbit ve duyurmada gerek geçmiş gerekse dönemeç sayılacak oluşları önemine uygun olarak teşkile vesile olan sebebleri bildirmeye teksif etmeyi düşündük. Pek geniş toprakların sahibi olan devlet-i âliyye-; seniyye; felek elinin yardımıyla bazen sâlimane bir hayat sürerken, bazende sert ve karışıklıklar içine düştüğü olur. Osmanlı hududu yakınlarında bulunan, diğer bir tâbirle hem civar olan hiristiyan devletlerde, ters davranışlar ayna gibi görünmeye başlamıştı. Târih eserlerinin açıkça gösterdiği devletin ve saltanatın ileri gelen ricalinin haklarındaki tetkikleri didik didik yapıp sonuçlandırmak için. beyit'teki gibi: "Ara-fan bayed ne ki darend şart hüzmera Pişteraz dositan da-rıend hâl düşmenân" magazisince uzak ve vâcib yollarda buluşanlar olduğunu kaydetmek şart olmaktadır.
Bir müddet Önce günümüz insanlarından bir zat, Bahr-il hamiyyet meali menâkıbet tevarihi efrenciyeden Rusya devletinin ahvalini anlatan bir mecelle-i muhtasıranin, yâni kısa bir fikir mecmuasının letafçt veren lisanıyla Türkçeye nâkile ve tercümeye bir mecburiyet-i muktaziyat getirmiştir. Bize yapmamızı gereken çalışmayı hatırlatanlara ademi iktidarımızı, liyakatimiz olmadığını aralıksız ve her görüşmemizde beyana gayret edip söylemiş olmama rağmen, benim bunu yapabileceğime liyakatimin herkesten fazla olduğu, daha iyisini yine ancak bana aid bir çalışmanın olabileceğini beyanla ısrara devam ettiler.
Bundan otuzbeş sene önce hükümet sandalyesinde oturan "2. Katerina" isimli Rusya imparatoriçesinin dönemini fran-sızca ibareyle kayd ve zapta muvaffak olan Kaster adlı şahsın 1182/1768 ile 1202/1787 senelerinde yaşanan seferi Osmaniyan'm o sıralarda da diğer milletlerinde kendi özel maksatlarını kabul ettirebilmek için kullandıkları usûl hayli şümullü olup, nice gizli sırlara, nice desiselere sahip olmalarından dolayı gelip, yukarıda saydığımız hususları esas kabul edip, gereksiz sözler kaldırılarak, zafiyetleri izâle edilerek ve-de bazı şerhleri de koyma metoduyla frenkçe yazıları'alıp mümkünler gereği açıklanarak, tercüme ve rakamlamak suretiyle iki kısma taksim eyledim.
Birinci bölümde Rusya'nın başlangıcındaki hâlini durumunu icmalini yaptıktan sonra maksadımızın esasını teşkil eden 2. Katerina'nin ortaya çıkışından büyük zülûmlar yapLiği 1211/1796 senesine kadar yaptığı bütün işleri yazmak ve ikinci kısmında da, Rusya'nın kara ve deniz gücünü, gelirlerini ve masarifatını senevi olarak ve bazı kavaid ve nizamatı dere olundu.
Cenâb-i Allah'dan niyazım budur ki; elinizdeki tercüme cesaret-i bendegânemi mücerred emr-ü tenbih-i sâmiye-i ifâ-ı fâriza-yı imtisal ve mutavaat ve öteden beri huşeçin keştizar inayeti olduğum devlet-i âliye-i ebediyet'ül istikrara karınca kadarınca hizmete ve ubudiyete zamanında olmakla yazılı ve sözlü olarak muvaffak etsin kulunu ve ref'et buyururlar bu duayı İnşaallah. Divân-ı Tercümeden Mütercim Ya-kovaki Ef.
Tercümenin Kısm-ı Evveli
Rusya Devletinin İlk Döneminin İcmali
Eski zamandan beri Rusya ahalisi avrupanın kuzeyinde Lehistan'ın öte tarafında bulunan arazide yerleşmiş haldeyken, doğu ve kuzey tarafından dalgalar halinde sökün eden kabile ve kavimlerin bazıları ol tarafda bir vatan edinmek maksadı ile yerleşir, isimlerini ise Rus diye koyup böyle tanınma yolunu seçerler. Bu isimle şöhret bulmaktalarken, çok aksi ve kaba topluluk görüntüsü içindelerdir. Bir çok nezâketten mahrum kalabalıklar gelip gelip bahse konu yerlerde yerleşerek cumhuriyet şeklinde bilârabıta ve tanzim, işlerini görmeğe kıyam ederlerdi. Ekseri vakitlerini yakınlarında bulunan Leh ve İsveç vede diğerlerini yağmalamaktaydılar. Ancak bu yağmalamaya dönük saldırılar bazen leyhte bazen de aleyhte neticeler vermekteydi.
Özellikle Özi suyu içinde peyda ettikleri tekneleriyle Karadeniz'e çıkarak İstanbul'un Haliç ve Marmara denizinin kıyılarına kadarda çapul yaparlardı. Daha sonra da, birbirleriyle olan ve sürüp giden kavgaları rahatlarını kaçırırdı. Başlarına bir reis nasbetmeyi uygun görürlerdi. Târih-i hicretin 250. senesinde belde ayanı olan Boyarlar, voyvodalar vesairleri yaptıkları bir içtima sonunda aralarından birini intihab ettiler. Rorik adlı olan biri getirildiği vazifede onyedi sene kadar ömür sürdü. Bunun ölümünden sonra vârisi, senedli olarak meydana gelen teşekkülün emiri gibi oldu.
Ahalinin bilinen mizacı üzere zaman zaman ihtilal ateşi aralarında alevlendiğinden ecnebilerden olan Lehli ve İsveçliler arasında meydana gelen çatışmalar çıktığı gibi doğu hu-dudları tarafından gelen Cengiz han ve Tatar Kabilelerine cizye verme durumuna düştüler. Krallarının tahtta kalması veya azli hakkında hâttâ azarlanma meselesi Tataristan hâkimlerinin iradelerine tâbi hâle gelmişti. Böylece huzursuz vede bi-rahat olmuşlarsa da, zikredelimki Rorik hanedanından elliiki şahsın hükümeti dâimi ihtilâl ve karışıklık içinde 130 sene devam etmeyi becermiştir. Bunların içinde yer alan 4. İvan geçmiştekilere bakılırsa daha kaliteli ve makul bir şahsiyet ile temayüz etmiştir. Evvelâ çar unvanıyla kral olmuştu. Moskova şehrinde taç giyme törenini gerçekleştirmiş kralları bu zattır ki; döneminde Tatarlar ile arasında meydana gelen anlaşmazlıklar ve ihtilaflar bunların uyanmasına vesile olmuş, ödemekte oldukları haracı kaldırmak için cesaretlenerek harekete geçmişlerdir. Doğu taraflarında Kazan ve Ejderhan eyaletlerini geri almaya Tatarlardan kavga ile kurtarmaya himmet etti. Sibirya eyaletini dahi zapt İle o taraflarda yerleşmiş vahşi kabileleri idaresi altına almıştır. Kırım hân'ı bir o tarafdan, bir bu tarafdan hücuma geçerek bahse konu çar İvan'ın karargâhı olan Moşkoh şehri varoşlarına kadar çapul ve yağma yaptığı görüldü.
Bahse konu etmekte olduğumuz Rorik hanedanının yıkılışı sonrasında Rusya toprakları mütegailibe denilen sınıfın eline geçerek 115 sene kadar karışıklıklar ve başlarına geçecek birinde ittifak edememe sıkıntısını yaşadılar. Daha sonra da meydana gelen ittifakda, bu ittifaka denmekte olup, Romanof hanedanından Mihaiyl adlı biri üzerinde karar kılındı. Bunun oğlu Aleksi'ki meşhur Deli Pet-ro'nun babasıdır. Hükümet'sandalyesine vâris olması dolay-sıyla oturduğunda, Lehlilerin Ruslardan ele geçirmiş oldukları bölge ve toprakların yeniden eski sahibine dönebiimesini temin için bir istihlasin başlanmasını temin etti. Arkasından ülkesinin her yönüyle terakki etmesini terhin babında çalışmalara koyuldu.
Denizci, Hazarla Karadeniz'de mutlaka Rusya'yı temsil etmeli düşüncesini ahaliye yerleştirdi. Hollanda'dan getirtmiş olduğu usta ve kalfalar ile hem gemi sanayiini kurmaya hem de; buraları devam ettireceği düşünülen insanların yetiştirilmesine başlandı. Çar; üç erkek, altı kız babasıydı. Yerine vâris olacak büyük oğlu altı sene kadar hükmettikten sonra öldüğünden yerine ikinci oğlu olan İvan gelecekken muhtel'uş şuur olduğundan, Deli Petro dedikleri 3. oğlu henüz 10 yaşında idi. Küçüklüğü görünüşde mâni ve mahzur olarak addedildi. Buna karşılık kızkardeşlerden Sofiya adlrolani çeşitli hile ve desiselere müracaat ile yönetimi ele geçirmeye çalıştı. İlk işide Petro'nun tahta oturması hakkında çatışmalar içinde olan destekçileri idam etmeyi plânlayıp duruyordu. Bu arada ikisinin bir arada şerik idaresini, kendisinin vesayeti altında düşündü, biri mecnun, diğeri yaş bakımından sabi olduğundan bu tercih pek işine gelmekteydi.
Neticede ortak taht işgali gerçekleşti ve Sofiya'da bunların vâsisi olarak yönetimi götürmeğe başladı. Ancak Deli Petro tarafını ilzam eden bazı devlet ricalinin gücünün artmasına müsaade olunmuyor, gizli bir el bu çalışmaları yapanları ortadan kaldırmaktaydı.
Deli Petro'nun Krallığı
Deli Petro adlı çar'ın dönemine gelince Rusya devletinin avrupa devletleri arasında nâmı-şânı olmayan bir meçhulden ibaretti. Yazılacak pek de önemli bir takım işlerin sahibide olmamışlardı. Yukarıda Rusya'nın iptidai hâlini tasvire çalıştığım esnada pek bir şey koymak mümkün olmamışsa, Deli Petro dönemine kadar da bunun böyle olduğu bir vakıadır. Ancak Petro dönemi ile beraber husule gelenleri tasvire mutlaka ihtiyaç vardır.
Adı geçen çar, çocukluğunda çok kötülenmiş tavrı ve ahlakıyla şöhret bulmuştu. Bir takım adamlarıyla güzel şeylere yönlendirilmişti. Ancak içki ve âlemlerine de itilmişti. Askerin tâlimi ve terbiyesi üzerine asla önem verilmezken, vâsisi Sofiya galizat ve huşunet-ı tâbiiyesine kötü ahlâk eklendikçe bu iş böyle gider sanılıyordu. Ancak, Rusya'ya ecnebi devletlerden getirilen çeşitli ilimler ve bunların üstadlan istihdam edildiler. Bilhassa asker ve zabitlerin asli Cenevizli Lafor isimli akıllı ve merd-î kâmilin birinin sohbetine rastladı. La-for'u yanına getirtip, yakın hizmetine aldı. Genellikle nizam ve mülkün yâni devletin kaideler zümresine dönük müzakereler ve soruların cevaplarını aradılar. Talimli asker kullanma yoluna gidilmesi, yeni harb fennine uygun silahlar kullanımına, harp gemisi yapımına ve deniz ilmini uygulama gayretine gidilmeye başlandı. Bunlar olmaktayken Osmanlı devleti Nemçe (Avusturya) ve Lehistan'a vede Venedik üzerine se-fer-i hümayun açmıştı. Rusya devleti geçmiş yıllardan beri Kırım hânlarına vermiş olduğu vergiden halas olabilmek için tercihini Lehistan ve Nemçe tarafına kullandı. Kırım üzerine asker sevk etti. Neticede yapılan antlaşmadan sonra yenik dönen asker vesayet makamında bulunan Sofiya, Asterliç askerini tahrikle ortalığı karıştırdı. Petro'yu idam etme derdine düştü. Adı geçen Petro'nun bütün bu olanlar malumuydu. Hemen ablasının yakınlarının ve müşavirlerinin kendi görüşlerine aykırı fikir sahiplerini bir yerde toplatma yoluna gitti. Asterlich temini yoluna gitti. Bir araya topladığı bu adamları aniden tevkife tâbi tuttu. Öte yandan mecnun biraderinin ölümü de bu sıralarda vuku buldu. Hicri târihin 1108/1696 senesinde devrinin tek başına ve müstakil tasarrufu başlamıştır. Çocukluğundan beri kabullendiği ahlâki reddiye ve betahsis müdavimi olduğu hâl baki iken önce nizamın akdeylediği asker maddesinden matlup tanzimini seçerek, ecnebi millet olarak çabucak toplayarak tedarik eylediği 50 neferden ibaret küçük bir bölüğü Lafor marifetiyle tâlime teşvik fikriyle kendisi bahse konu bölükde tablazenlik hizmetinde yazılıp lâzım gelen maaş ve tayinatı ahz ve hizmet-i lâzimesinde inha-i rasia-yı azim eylediğine binaen giderek çoğalan asker ile bölüğü bir büyükçe tabur şeklini aldığı görüldü.
Hâttâ devlet-i âliyye ile, Nemçe, Venedik ve Lehistan seferini devam ettirirken Azak üzerine yolladığı ordu ile beraber varan Ruslar maiyetinde bulunduğu bulunduğu generalin emir, tenbihlerine uygun davranarak hizmete ve dönene k-v dar rütbesi alet tedriç ve terfii binbaşı yapılmasıyla rütbesi yükselmişti. Bir tarardan krallığını yapmak, öte tarafdan harb hizmetinde vazife-i tâayyinat ahz edip, yoldaşları ile bilmu-aye memuriyet-i lâzimesini yerine getirir idi.
1111/1699'da Karlofça'da padişahça imza olunmuş antlaşma gereğince, Azak Kalesi Moskofda kalmak şartıyla sefer ber taraf olalıdan beri Çar, talimli askerin çoğalmasına gayret ve sağlamca eğilim göstermekten nâşi, bu talimli asker genellikle ecnebi olarak reis ve subaylar ile yol erkânla-nyla refte refte yâni gide gide onikibin sayısını tutturdular. Meramı Asterlich ocağını tamamen kaldırmaktı Frengistan'a seyahatte, diğer devletlerde tatbik olunmakta bulunan hâl ve durum, fenler ve san'atları tahsil yolu ile öğrenme gayesi esas idi. Asterlich neferlerinin kürsi'i memâliki olan Moskova'dan çıkarmak için hudud muhafazasına ayrılmış memur ve uzaklaştırma, Moskova'nın korunması yeni askerin ihtimamına ve tarzına taklid yapılmakla yaklaşılıp, fitne şüphesi olduğundan Lafor adlı müsteşarını ve üç-dört kişilik muteber ricalini var sayarak Flemenk tarafına tâyin eylediği ikincisi maiyetine etbâ-ı güruhuna iltihaka azimet eyledi.
Felemenk'e vardığında gemi inşa etmeye mahsus bir tezgahda marangoz çırağı yazılıp, ücret, yövmiye ile hizmet-i vesâir marangoz amelesinin yemek ve yatmasına kanaat etmekle bir müddet devam etmekle daha sonra İngiltere'ye geçerek bütün işlere ve hassaten esnâf-ı âdide ve ticarethanelerine dikkatli nazarlarla baktı. İlimlerin tamamlayacısı olan hendese (geometri)'yi öğrenmekle, memleketine cjön-mek için Almanya'nın içinden Bec şehrine geldikte hapisde olan bildiğimiz kızkardeşinin asterlich askeri ayaklanıp isyan , ile kalkıp, Moşkoya doğru gitmeye koyuldukları haberi kendisine ulaştı. Hemen o tarafa ricata mecbur oldu. Vardığında ilk önce Moşkada bulunan talimli askeri asterliç askerini 18 saat mesafede karşılayıp def etmek için hücuma hazırlanarak, sebat ve metanet göstermiş olduğundan Çar, gayet kaba ve şiddetle asterlichin nâm-ı nişanını varlık defterinden yok etme ve helak etme niyetinde olduğunu ilân ile ikibin kadarını bir yere toplayıp, bunları cellâd etmeye fazım gelecek infazcı bulamadığından kendisi ve yanında vekilleri eliyle çoğunu idama geri kalanını da bir otlukdan başka bir şey olmayan uzakça bölgelere dağıtarak, hepsini parça parça ve şansız, namsız bırakarak dağıttı. Böylece istiklâle dönük tahsil ve seyahati esnasında avrupanın hiristiyan devletlerinden harb-i fenni de usta, çeşitli sanayi dallarında imâlata muktedir kimseleri seçmedeki isabeti ve mukavele ile bunları istihdam ve Rusya tarafına göndermesi maksadı olan yeni nizâmı yerine getirme esasını aynen yazdığımız gibi becermiş olduğundan, bir kaç seneden beri ve mâium-u müsteşarı olan Lefor'dan almış olduğu ve Frenkistanda elde edeceğine inandığı tahsili gerçekleştirmek alelumum yâni bütün milletin ahlâk ve adabını tâlim ve terbiyeyle değiştirmek kanaatine vardı.
Özetlersek; ecnebiden olan talimli askerin kıyafetini, yeni asker yazılacak, Rus kavminden olanlar çekemeyip, dedikoduya düştüklerinden milletin tamamı, giyeceğini kendisinden olmayan kimselerinkine nasıl benzetmeye, değiştirmeye muvaffak kolay olmazdı ve nitekim olmadıda. Devlet ricalinden, vükelânın bazılarından iibas, yâni kıyafet meselesinde bir takım teklifler ve lâyihalar verildiği görüldü. Ancak bunlar ve bu görüşlere sahip olup muhalefete ictisar edenleri pek kat'İ ve şiddetle katliama tâbi tuttuklarını görüyoruz.
Kaldı ki; geçmiş dönemde Rusya ile ticareti itİyad eden İngiltereli gemileri Buz denizi semtinde bulunan Arkancaİu dedikleri iskeleye yanaşıp gelen; böyle uzak mesafeye men-i ticaret ve çar'ın önceki işlerinden biri mülk-ü devletin servet ve nemasına yâni sermaye ve kârına mesele-i müstâkile olan alış veriş kapısını feth ile celb fâide ve menfaat olmakla frengistana yakın olan Bahr-i Baltık, yâni Baitık denizi sahiline iskele ve donanma peyda etmek fikrine düşüp, bu keyfiyet ise adıgeçen sahilde, İsveç devleti tasarrufunda olan memleketlerin fetihlerine ve ele geçirilmelerine kalmış olduğundan nâşi, İsveçli ile sefer üzere olan Leh ve Danimarka devletleriyle, yeni ölçü ve vifakı yâni yeni anlayışı içinde yaptığı barış sonrasında, İsveç üzerine sefer ilân eyledi. O karışık günlerde İsveç kralı tbulunan Demirbaş denmekle meşhur 12. Karlos <Şarl> bahadır bir kimse olduğundan, bir kaç yerde hasımlarını kahru perişan eyledi. Lehistan ülkesini zaferyab olarak istila etti. Ve Leh kraliyet tahtında adam değiştirmeye muvaffak oldu, bu arada da Rus çan'nı değiştirmek hülyasını kurmuşsa da, ve çar'ıda ikide birde hezimete uğratmaya muvaffak olmuşsada, hiçbirinde çar ne korkuya ne de ümidsizliğe düştü.
Nihayetinde 1121/1710 senesinde Osmanlı devleti hududlan yakınında Poltava denen yerde husule gelen savaşda Çar, İsveç askerini pek fecii bozguna duçar etti. Demirbaş'ın hayatının gitmesine ramak kalmıştı, ki Osmanlı hududunu geçerek Bender Kalesine ve muhafızın şahsında tâcidaran padişah-ı âl-i Osman'ın atufetine sığındı.
Krallarının bu mağlubiyeti üzerine İsveçde meydana gelen ihtilâlde bir boşluk belirdi ve Ruslar, Baltik sahilindeki birbir çok yeri ele geçirdiler. Eski kralı ise İsveç'in başına getiren çar, Enfarya eyaletinde deniz kenarı olan büyükçe bir yerin imarına karar verdi ve adını da, Petrobork olarak tesbitinde ısrarlı oldu. İmparatorluk lakabımda eski unvanının yanına zamimeten aldı.
Deviet-i âliyede iltica etmiş bir mülteci olarak, padişahın sayesinde ömrünü süren Demirbaş Şarl, mâiyetiyle beraber Lehistandan Poynatovski'yi, padişah-ı âi-i Osman'ın huzuruna gönderip, derhal Rus kuvvetlen üzerine gitmek gerektir. Zafer mutlaka bizde kalacaktır meyanında tavsiyelerle yolladı. Yapılan müzakerelerden sonra Baltacı Mehmed Paşa idaresinde Orduyu hümayun yola çıkarıldı. 1123/1711 senesinde Buğdan hududlan içinde Prut Nehri kenarında sadrazam, çâr'ı ve ordusunu öyle bir sıkı sıkıya sardıki, Rusyanın yok olması mümkün olabilirdi. Yiyecekleri ve içecekleri tükenmiş Rus ordusu bir kıskaç içine alınmış ve üzerine yapılacak yürüyüş, bataklık ve asker arasında ölümü tercih noktasına kalmış gibiydi! Ricat mümkün olmayıp giriftar~ı kemâl-i ızdı-rab ve mayusiyet olacak çarnâçar afv ve imâna teşebbüs ile Azak Kalesi devlet-i âliye'ye geri verilmek ve İsveç kralının memleketine emniyet içinde dönmesine izin verilmek şartıyla antlaşma imzalanmıştır.
Aşağıya almış olduğumuz "Rusya Târihi"nin medhali, aziz ve muhterem milletimizin ezeli ve ebedi düşmanı Rusya hakkında uzun zaman Rusya'da Fransa'nın elçiliğini yapmış bulunan Mösyö Kaster'in kaleminden çıkmıştır. Milletimizin her bir ferdinin, geçmiş de Ruslar tarafından şehid edilmiş yakını vardır. En az üçyüzelli yıldır, müslüman milletimizi dünya târihinden silmek için, Kafkasya'da, Karadeniz'de, Orta Asya'da Avrupa'da, Balkanların en küçük köyünde bile müslüman milletimize saldırmayı, gaye-i milliye ve diniye hâline getirmiş, bu milletin hâline ve bizlere nasıl baktıklarını tefekkür için bu kadar bir yazıyla örneklemek istedik. Metin Hasıcı
Fransa'nın Rusya Nezdindeki Elçisi Mösyö Kaster'in kaleminden:
Rusya Tarihi
Mütercim: Divân Tercümanı Yakovaki Efendi - h. 1244
SUNUŞ
Moskova devleti hududları dâhilinde oturan Mösyö M-1828 Kaster adlı elçinin Rusya devleti hakkında toplamış olduğu bilgiler ışığı dahilinde ortaya getirdiği fransızca lisânı üzerine yazılmış ve derlenip toparlanmış bir eserdir elinizdeki kitâb.
Bahse konu eseri Divân Tercüme kaleminden olan ve
Rum hâdisesi üzerine Bursa'ya sürgüne gönderilen Yakovaki adlı mütercimin, devlet-i âliyye ricalinden bazılarının talebi karşısında, mümanaat edemiyerek yaptığı tercüme çalışmadır. Bu çalışmanın Moskof devletinin durumu, tarzı ve diğer ülke devletleriyle olan münasebetlerine dönük politikası ve Osmanlı devletiyle vâki siyasetini ibret verici bir eser olarak basiret erbabının gözünde yer tutacağı pek kesindir. Naşir.
Giriş
Bize yazma ve düşünceleri tercüme edip, duyurma imkânı vereni hep bilirizki Rabbimizdir. Biz de bu imkânı kullanmakta kabiliyetimizi târihi vakaları tesbit ve duyurmada gerek geçmiş gerekse dönemeç sayılacak oluşları önemine uygun olarak teşkile vesile olan sebebleri bildirmeye teksif etmeyi düşündük. Pek geniş toprakların sahibi olan devlet-i âliyye-; seniyye; felek elinin yardımıyla bazen sâlimane bir hayat sürerken, bazende sert ve karışıklıklar içine düştüğü olur. Osmanlı hududu yakınlarında bulunan, diğer bir tâbirle hem civar olan hiristiyan devletlerde, ters davranışlar ayna gibi görünmeye başlamıştı. Târih eserlerinin açıkça gösterdiği devletin ve saltanatın ileri gelen ricalinin haklarındaki tetkikleri didik didik yapıp sonuçlandırmak için. beyit'teki gibi: "Ara-fan bayed ne ki darend şart hüzmera Pişteraz dositan da-rıend hâl düşmenân" magazisince uzak ve vâcib yollarda buluşanlar olduğunu kaydetmek şart olmaktadır.
Bir müddet Önce günümüz insanlarından bir zat, Bahr-il hamiyyet meali menâkıbet tevarihi efrenciyeden Rusya devletinin ahvalini anlatan bir mecelle-i muhtasıranin, yâni kısa bir fikir mecmuasının letafçt veren lisanıyla Türkçeye nâkile ve tercümeye bir mecburiyet-i muktaziyat getirmiştir. Bize yapmamızı gereken çalışmayı hatırlatanlara ademi iktidarımızı, liyakatimiz olmadığını aralıksız ve her görüşmemizde beyana gayret edip söylemiş olmama rağmen, benim bunu yapabileceğime liyakatimin herkesten fazla olduğu, daha iyisini yine ancak bana aid bir çalışmanın olabileceğini beyanla ısrara devam ettiler.
Bundan otuzbeş sene önce hükümet sandalyesinde oturan "2. Katerina" isimli Rusya imparatoriçesinin dönemini fran-sızca ibareyle kayd ve zapta muvaffak olan Kaster adlı şahsın 1182/1768 ile 1202/1787 senelerinde yaşanan seferi Osmaniyan'm o sıralarda da diğer milletlerinde kendi özel maksatlarını kabul ettirebilmek için kullandıkları usûl hayli şümullü olup, nice gizli sırlara, nice desiselere sahip olmalarından dolayı gelip, yukarıda saydığımız hususları esas kabul edip, gereksiz sözler kaldırılarak, zafiyetleri izâle edilerek ve-de bazı şerhleri de koyma metoduyla frenkçe yazıları'alıp mümkünler gereği açıklanarak, tercüme ve rakamlamak suretiyle iki kısma taksim eyledim.
Birinci bölümde Rusya'nın başlangıcındaki hâlini durumunu icmalini yaptıktan sonra maksadımızın esasını teşkil eden 2. Katerina'nin ortaya çıkışından büyük zülûmlar yapLiği 1211/1796 senesine kadar yaptığı bütün işleri yazmak ve ikinci kısmında da, Rusya'nın kara ve deniz gücünü, gelirlerini ve masarifatını senevi olarak ve bazı kavaid ve nizamatı dere olundu.
Cenâb-i Allah'dan niyazım budur ki; elinizdeki tercüme cesaret-i bendegânemi mücerred emr-ü tenbih-i sâmiye-i ifâ-ı fâriza-yı imtisal ve mutavaat ve öteden beri huşeçin keştizar inayeti olduğum devlet-i âliye-i ebediyet'ül istikrara karınca kadarınca hizmete ve ubudiyete zamanında olmakla yazılı ve sözlü olarak muvaffak etsin kulunu ve ref'et buyururlar bu duayı İnşaallah. Divân-ı Tercümeden Mütercim Ya-kovaki Ef.
Tercümenin Kısm-ı Evveli
Rusya Devletinin İlk Döneminin İcmali
Eski zamandan beri Rusya ahalisi avrupanın kuzeyinde Lehistan'ın öte tarafında bulunan arazide yerleşmiş haldeyken, doğu ve kuzey tarafından dalgalar halinde sökün eden kabile ve kavimlerin bazıları ol tarafda bir vatan edinmek maksadı ile yerleşir, isimlerini ise Rus diye koyup böyle tanınma yolunu seçerler. Bu isimle şöhret bulmaktalarken, çok aksi ve kaba topluluk görüntüsü içindelerdir. Bir çok nezâketten mahrum kalabalıklar gelip gelip bahse konu yerlerde yerleşerek cumhuriyet şeklinde bilârabıta ve tanzim, işlerini görmeğe kıyam ederlerdi. Ekseri vakitlerini yakınlarında bulunan Leh ve İsveç vede diğerlerini yağmalamaktaydılar. Ancak bu yağmalamaya dönük saldırılar bazen leyhte bazen de aleyhte neticeler vermekteydi.
Özellikle Özi suyu içinde peyda ettikleri tekneleriyle Karadeniz'e çıkarak İstanbul'un Haliç ve Marmara denizinin kıyılarına kadarda çapul yaparlardı. Daha sonra da, birbirleriyle olan ve sürüp giden kavgaları rahatlarını kaçırırdı. Başlarına bir reis nasbetmeyi uygun görürlerdi. Târih-i hicretin 250. senesinde belde ayanı olan Boyarlar, voyvodalar vesairleri yaptıkları bir içtima sonunda aralarından birini intihab ettiler. Rorik adlı olan biri getirildiği vazifede onyedi sene kadar ömür sürdü. Bunun ölümünden sonra vârisi, senedli olarak meydana gelen teşekkülün emiri gibi oldu.
Ahalinin bilinen mizacı üzere zaman zaman ihtilal ateşi aralarında alevlendiğinden ecnebilerden olan Lehli ve İsveçliler arasında meydana gelen çatışmalar çıktığı gibi doğu hu-dudları tarafından gelen Cengiz han ve Tatar Kabilelerine cizye verme durumuna düştüler. Krallarının tahtta kalması veya azli hakkında hâttâ azarlanma meselesi Tataristan hâkimlerinin iradelerine tâbi hâle gelmişti. Böylece huzursuz vede bi-rahat olmuşlarsa da, zikredelimki Rorik hanedanından elliiki şahsın hükümeti dâimi ihtilâl ve karışıklık içinde 130 sene devam etmeyi becermiştir. Bunların içinde yer alan 4. İvan geçmiştekilere bakılırsa daha kaliteli ve makul bir şahsiyet ile temayüz etmiştir. Evvelâ çar unvanıyla kral olmuştu. Moskova şehrinde taç giyme törenini gerçekleştirmiş kralları bu zattır ki; döneminde Tatarlar ile arasında meydana gelen anlaşmazlıklar ve ihtilaflar bunların uyanmasına vesile olmuş, ödemekte oldukları haracı kaldırmak için cesaretlenerek harekete geçmişlerdir. Doğu taraflarında Kazan ve Ejderhan eyaletlerini geri almaya Tatarlardan kavga ile kurtarmaya himmet etti. Sibirya eyaletini dahi zapt İle o taraflarda yerleşmiş vahşi kabileleri idaresi altına almıştır. Kırım hân'ı bir o tarafdan, bir bu tarafdan hücuma geçerek bahse konu çar İvan'ın karargâhı olan Moşkoh şehri varoşlarına kadar çapul ve yağma yaptığı görüldü.
Bahse konu etmekte olduğumuz Rorik hanedanının yıkılışı sonrasında Rusya toprakları mütegailibe denilen sınıfın eline geçerek 115 sene kadar karışıklıklar ve başlarına geçecek birinde ittifak edememe sıkıntısını yaşadılar. Daha sonra da meydana gelen ittifakda, bu ittifaka
Denizci, Hazarla Karadeniz'de mutlaka Rusya'yı temsil etmeli düşüncesini ahaliye yerleştirdi. Hollanda'dan getirtmiş olduğu usta ve kalfalar ile hem gemi sanayiini kurmaya hem de; buraları devam ettireceği düşünülen insanların yetiştirilmesine başlandı. Çar; üç erkek, altı kız babasıydı. Yerine vâris olacak büyük oğlu altı sene kadar hükmettikten sonra öldüğünden yerine ikinci oğlu olan İvan gelecekken muhtel'uş şuur olduğundan, Deli Petro dedikleri 3. oğlu henüz 10 yaşında idi. Küçüklüğü görünüşde mâni ve mahzur olarak addedildi. Buna karşılık kızkardeşlerden Sofiya adlrolani çeşitli hile ve desiselere müracaat ile yönetimi ele geçirmeye çalıştı. İlk işide Petro'nun tahta oturması hakkında çatışmalar içinde olan destekçileri idam etmeyi plânlayıp duruyordu. Bu arada ikisinin bir arada şerik idaresini, kendisinin vesayeti altında düşündü, biri mecnun, diğeri yaş bakımından sabi olduğundan bu tercih pek işine gelmekteydi.
Neticede ortak taht işgali gerçekleşti ve Sofiya'da bunların vâsisi olarak yönetimi götürmeğe başladı. Ancak Deli Petro tarafını ilzam eden bazı devlet ricalinin gücünün artmasına müsaade olunmuyor, gizli bir el bu çalışmaları yapanları ortadan kaldırmaktaydı.
Deli Petro'nun Krallığı
Deli Petro adlı çar'ın dönemine gelince Rusya devletinin avrupa devletleri arasında nâmı-şânı olmayan bir meçhulden ibaretti. Yazılacak pek de önemli bir takım işlerin sahibide olmamışlardı. Yukarıda Rusya'nın iptidai hâlini tasvire çalıştığım esnada pek bir şey koymak mümkün olmamışsa, Deli Petro dönemine kadar da bunun böyle olduğu bir vakıadır. Ancak Petro dönemi ile beraber husule gelenleri tasvire mutlaka ihtiyaç vardır.
Adı geçen çar, çocukluğunda çok kötülenmiş tavrı ve ahlakıyla şöhret bulmuştu. Bir takım adamlarıyla güzel şeylere yönlendirilmişti. Ancak içki ve âlemlerine de itilmişti. Askerin tâlimi ve terbiyesi üzerine asla önem verilmezken, vâsisi Sofiya galizat ve huşunet-ı tâbiiyesine kötü ahlâk eklendikçe bu iş böyle gider sanılıyordu. Ancak, Rusya'ya ecnebi devletlerden getirilen çeşitli ilimler ve bunların üstadlan istihdam edildiler. Bilhassa asker ve zabitlerin asli Cenevizli Lafor isimli akıllı ve merd-î kâmilin birinin sohbetine rastladı. La-for'u yanına getirtip, yakın hizmetine aldı. Genellikle nizam ve mülkün yâni devletin kaideler zümresine dönük müzakereler ve soruların cevaplarını aradılar. Talimli asker kullanma yoluna gidilmesi, yeni harb fennine uygun silahlar kullanımına, harp gemisi yapımına ve deniz ilmini uygulama gayretine gidilmeye başlandı. Bunlar olmaktayken Osmanlı devleti Nemçe (Avusturya) ve Lehistan'a vede Venedik üzerine se-fer-i hümayun açmıştı. Rusya devleti geçmiş yıllardan beri Kırım hânlarına vermiş olduğu vergiden halas olabilmek için tercihini Lehistan ve Nemçe tarafına kullandı. Kırım üzerine asker sevk etti. Neticede yapılan antlaşmadan sonra yenik dönen asker vesayet makamında bulunan Sofiya, Asterliç askerini tahrikle ortalığı karıştırdı. Petro'yu idam etme derdine düştü. Adı geçen Petro'nun bütün bu olanlar malumuydu. Hemen ablasının yakınlarının ve müşavirlerinin kendi görüşlerine aykırı fikir sahiplerini bir yerde toplatma yoluna gitti. Asterlich temini yoluna gitti.
Hâttâ devlet-i âliyye ile, Nemçe, Venedik ve Lehistan seferini devam ettirirken Azak üzerine yolladığı ordu ile beraber varan Ruslar maiyetinde bulunduğu bulunduğu generalin emir, tenbihlerine uygun davranarak hizmete ve dönene k-v dar rütbesi alet tedriç ve terfii binbaşı yapılmasıyla rütbesi yükselmişti. Bir tarardan krallığını yapmak, öte tarafdan harb hizmetinde vazife-i tâayyinat ahz edip, yoldaşları ile bilmu-aye memuriyet-i lâzimesini yerine getirir idi.
1111/1699'da Karlofça'da padişahça imza olunmuş antlaşma gereğince, Azak Kalesi Moskofda kalmak şartıyla sefer ber taraf olalıdan beri Çar, talimli askerin çoğalmasına gayret ve sağlamca eğilim göstermekten nâşi, bu talimli asker genellikle ecnebi olarak reis ve subaylar ile yol erkânla-nyla refte refte yâni gide gide onikibin sayısını tutturdular. Meramı Asterlich ocağını tamamen kaldırmaktı Frengistan'a seyahatte, diğer devletlerde tatbik olunmakta bulunan hâl ve durum, fenler ve san'atları tahsil yolu ile öğrenme gayesi esas idi. Asterlich neferlerinin kürsi'i memâliki olan Moskova'dan çıkarmak için hudud muhafazasına ayrılmış memur ve uzaklaştırma, Moskova'nın korunması yeni askerin ihtimamına ve tarzına taklid yapılmakla yaklaşılıp, fitne şüphesi olduğundan Lafor adlı müsteşarını ve üç-dört kişilik muteber ricalini var sayarak Flemenk tarafına tâyin eylediği ikincisi maiyetine etbâ-ı güruhuna iltihaka azimet eyledi.
Felemenk'e vardığında gemi inşa etmeye mahsus bir tezgahda marangoz çırağı yazılıp, ücret, yövmiye ile hizmet-i vesâir marangoz amelesinin yemek ve yatmasına kanaat etmekle bir müddet devam etmekle daha sonra İngiltere'ye geçerek bütün işlere ve hassaten esnâf-ı âdide ve ticarethanelerine dikkatli nazarlarla baktı. İlimlerin tamamlayacısı olan hendese (geometri)'yi öğrenmekle, memleketine cjön-mek için Almanya'nın içinden Bec şehrine geldikte hapisde olan bildiğimiz kızkardeşinin asterlich askeri ayaklanıp isyan , ile kalkıp, Moşkoya doğru gitmeye koyuldukları haberi kendisine ulaştı. Hemen o tarafa ricata mecbur oldu. Vardığında ilk önce Moşkada bulunan talimli askeri asterliç askerini 18 saat mesafede karşılayıp def etmek için hücuma hazırlanarak, sebat ve metanet göstermiş olduğundan Çar, gayet kaba ve şiddetle asterlichin nâm-ı nişanını varlık defterinden yok etme ve helak etme niyetinde olduğunu ilân ile ikibin kadarını bir yere toplayıp, bunları cellâd etmeye fazım gelecek infazcı bulamadığından kendisi ve yanında vekilleri eliyle çoğunu idama geri kalanını da bir otlukdan başka bir şey olmayan uzakça bölgelere dağıtarak, hepsini parça parça ve şansız, namsız bırakarak dağıttı. Böylece istiklâle dönük tahsil ve seyahati esnasında avrupanın hiristiyan devletlerinden harb-i fenni de usta, çeşitli sanayi dallarında imâlata muktedir kimseleri seçmedeki isabeti ve mukavele ile bunları istihdam ve Rusya tarafına göndermesi maksadı olan yeni nizâmı yerine getirme esasını aynen yazdığımız gibi becermiş olduğundan, bir kaç seneden beri ve mâium-u müsteşarı olan Lefor'dan almış olduğu ve Frenkistanda elde edeceğine inandığı tahsili gerçekleştirmek alelumum yâni bütün milletin ahlâk ve adabını tâlim ve terbiyeyle değiştirmek kanaatine vardı.
Özetlersek; ecnebiden olan talimli askerin kıyafetini, yeni asker yazılacak, Rus kavminden olanlar çekemeyip, dedikoduya düştüklerinden milletin tamamı, giyeceğini kendisinden olmayan kimselerinkine nasıl benzetmeye, değiştirmeye muvaffak kolay olmazdı ve nitekim olmadıda. Devlet ricalinden, vükelânın bazılarından iibas, yâni kıyafet meselesinde bir takım teklifler ve lâyihalar verildiği görüldü. Ancak bunlar ve bu görüşlere sahip olup muhalefete ictisar edenleri pek kat'İ ve şiddetle katliama tâbi tuttuklarını görüyoruz.
Kaldı ki; geçmiş dönemde Rusya ile ticareti itİyad eden İngiltereli gemileri Buz denizi semtinde bulunan Arkancaİu dedikleri iskeleye yanaşıp gelen; böyle uzak mesafeye men-i ticaret ve çar'ın önceki işlerinden biri mülk-ü devletin servet ve nemasına yâni sermaye ve kârına mesele-i müstâkile olan alış veriş kapısını feth ile celb fâide ve menfaat olmakla frengistana yakın olan Bahr-i Baltık, yâni Baitık denizi sahiline iskele ve donanma peyda etmek fikrine düşüp, bu keyfiyet ise adıgeçen sahilde, İsveç devleti tasarrufunda olan memleketlerin fetihlerine ve ele geçirilmelerine kalmış olduğundan nâşi, İsveçli ile sefer üzere olan Leh ve Danimarka devletleriyle, yeni ölçü ve vifakı yâni yeni anlayışı içinde yaptığı barış sonrasında, İsveç üzerine sefer ilân eyledi. O karışık günlerde İsveç kralı tbulunan Demirbaş denmekle meşhur 12. Karlos <Şarl> bahadır bir kimse olduğundan, bir kaç yerde hasımlarını kahru perişan eyledi. Lehistan ülkesini zaferyab olarak istila etti. Ve Leh kraliyet tahtında adam değiştirmeye muvaffak oldu, bu arada da Rus çan'nı değiştirmek hülyasını kurmuşsa da, ve çar'ıda ikide birde hezimete uğratmaya muvaffak olmuşsada, hiçbirinde çar ne korkuya ne de ümidsizliğe düştü.
Nihayetinde 1121/1710 senesinde Osmanlı devleti hududlan yakınında Poltava denen yerde husule gelen savaşda Çar, İsveç askerini pek fecii bozguna duçar etti. Demirbaş'ın hayatının gitmesine ramak kalmıştı, ki Osmanlı hududunu geçerek Bender Kalesine ve muhafızın şahsında tâcidaran padişah-ı âl-i Osman'ın atufetine sığındı.
Krallarının bu mağlubiyeti üzerine İsveçde meydana gelen ihtilâlde bir boşluk belirdi ve Ruslar, Baltik sahilindeki birbir çok yeri ele geçirdiler. Eski kralı ise İsveç'in başına getiren çar, Enfarya eyaletinde deniz kenarı olan büyükçe bir yerin imarına karar verdi ve adını da, Petrobork olarak tesbitinde ısrarlı oldu. İmparatorluk lakabımda eski unvanının yanına zamimeten aldı.
Deviet-i âliyede iltica etmiş bir mülteci olarak, padişahın sayesinde ömrünü süren Demirbaş Şarl, mâiyetiyle beraber Lehistandan Poynatovski'yi, padişah-ı âi-i Osman'ın huzuruna gönderip, derhal Rus kuvvetlen üzerine gitmek gerektir. Zafer mutlaka bizde kalacaktır meyanında tavsiyelerle yolladı. Yapılan müzakerelerden sonra Baltacı Mehmed Paşa idaresinde Orduyu hümayun yola çıkarıldı. 1123/1711 senesinde Buğdan hududlan içinde Prut Nehri kenarında sadrazam, çâr'ı ve ordusunu öyle bir sıkı sıkıya sardıki, Rusyanın yok olması mümkün olabilirdi. Yiyecekleri ve içecekleri tükenmiş Rus ordusu bir kıskaç içine alınmış ve üzerine yapılacak yürüyüş, bataklık ve asker arasında ölümü tercih noktasına kalmış gibiydi! Ricat mümkün olmayıp giriftar~ı kemâl-i ızdı-rab ve mayusiyet olacak çarnâçar afv ve imâna teşebbüs ile Azak Kalesi devlet-i âliye'ye geri verilmek ve İsveç kralının memleketine emniyet içinde dönmesine izin verilmek şartıyla antlaşma imzalanmıştır.
Sultan 3. Mustafa Han
- 1182-1768 Rusya Seferi ve Sonucu
- 3. Mustafa'nın Çocukları
- 3. Mustafa'nın Hanımları
- 3. Mustafa'nın Sadrazamları
- 3. Mustafa'nın Şahsiyeti
- 3. Mustafa'nın Şeyhülislamları
- Bender'in Düşmesi
- Hotin Rusların Eline Geçiyor
- İran Seferi ve Kırım Meselesi
- Kalas'da Müslüman Katliamı
- Kırım Hadisesi
- Limni Muhasarası
- Önceleri İyiydi
- Rus Elçisine Yedikule Zindanı
- Rusların Hazırlığı
- Rusya Tarihi
- Sadaret Dönemi
- Sadrıazama Bakalım
- Sultan 3. Mustafa'nın Tahta Çıkışı