Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölüm Dördüncü Kısım Sebat Anı
Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölüm Dördüncü Kısım Sebat Anı
Düşman kuvvetleri bir çığ gibi ordunun içinden geçmişler, artık otağı hümayunun önlerine gelmişlerdi. Birçok çadırların ipini kesip deviriyorlar, ellerindeki filamaları hazine sandıklarının üzerine dikiyorlardı. Padişahın yanında zafere inanmışların kendine mahsus hali içinde soğukkanlılıkla durumu takip eden ikinci şahıs Hoca Saadeddin Efendi, Halifenin atının dizginlerine yapışmış durmadan sabır ve sebat telkin edici ayetleri gür bir sesle okuyordu. Birçok tarihçiler burada dizginlere yapışmayı Hazreti padişahın kaçma arzusu göstermesi üzerine Hoca Efendinin bunu önleme gayreti gibi göstermişlerdir.
Bu görüşe katılmak mümkün değildir. Şüphesiz ki Hoca Saadeddin Efendi baş taraflarda söylediğimiz gibi bu savaşın manevi kumandanıdır. Bunu hiç kimse aksi bir şekilde iddia edemez fakat illa Hoca Efendiye çıkarılacak bir paye için padişahı düşmana sırtını gösterecek bir cebanet biçmeyede kimsenin hakkı yoktur. O padişahki düşman safları arasından gece karanlığında bembeyaz atıyla kumandanına ulaşan Hazreti Yıldırım Beyazıd'ın torunlarındandi. Hazreti padişah atının dizginlerini tutan hocasına okuduğu ayetler için "oku hocarn amenna ve sadakna" diye cevaplar veriyordu. Şüphesiz ki Kur'an-ı Kerimin her bir ayeti müslümanın kalbine nasıl inşirah veriyorsa hazreti padişahında kalbine aynı ümit ve zafer şerrafelerini veriyordu. Ne varki bu teşvik ve metanete rağmen firar umumileşiyordu. O zaman Hazreti padişah Saadeddin Efendiye sordu: "Efendi hazretleri şimdiden sonra tedbir nedir." Hoca Efendi cevap verdi: "Efendimiz sabır ve lâzımdır. Ecdadınızda savaşlarda böyle zor anlar yaşadılar sebat ettiklerinden zaferler kazandılar. İnşaallahü Teâlâ Mucizatı Muhammed Aleyhisselâm ile zafer ehli islâmındir."
Bütün ümitier azalmış hatta sönmeye yüz tutmuştu. Artık padişahın iç oğlanları bile firara başlamışlar idi. Bunların bile kaçtığını gören bazı askerler padişah hazretlerini sorduklarında şu yalan cevabı alıyorlardı "İkindi vakti bir arabaya binip kaçtı" bu cevap üzerine firarlar son haddi bulmuştu.
Bu görüşe katılmak mümkün değildir. Şüphesiz ki Hoca Saadeddin Efendi baş taraflarda söylediğimiz gibi bu savaşın manevi kumandanıdır. Bunu hiç kimse aksi bir şekilde iddia edemez fakat illa Hoca Efendiye çıkarılacak bir paye için padişahı düşmana sırtını gösterecek bir cebanet biçmeyede kimsenin hakkı yoktur. O padişahki düşman safları arasından gece karanlığında bembeyaz atıyla kumandanına ulaşan Hazreti Yıldırım Beyazıd'ın torunlarındandi. Hazreti padişah atının dizginlerini tutan hocasına okuduğu ayetler için "oku hocarn amenna ve sadakna" diye cevaplar veriyordu. Şüphesiz ki Kur'an-ı Kerimin her bir ayeti müslümanın kalbine nasıl inşirah veriyorsa hazreti padişahında kalbine aynı ümit ve zafer şerrafelerini veriyordu. Ne varki bu teşvik ve metanete rağmen firar umumileşiyordu. O zaman Hazreti padişah Saadeddin Efendiye sordu: "Efendi hazretleri şimdiden sonra tedbir nedir." Hoca Efendi cevap verdi: "Efendimiz sabır ve lâzımdır. Ecdadınızda savaşlarda böyle zor anlar yaşadılar sebat ettiklerinden zaferler kazandılar. İnşaallahü Teâlâ Mucizatı Muhammed Aleyhisselâm ile zafer ehli islâmındir."
Bütün ümitier azalmış hatta sönmeye yüz tutmuştu. Artık padişahın iç oğlanları bile firara başlamışlar idi. Bunların bile kaçtığını gören bazı askerler padişah hazretlerini sorduklarında şu yalan cevabı alıyorlardı "İkindi vakti bir arabaya binip kaçtı" bu cevap üzerine firarlar son haddi bulmuştu.
Haçova Meydan Savaşı
- Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölümün İlk Kısmı
- Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölümün İkinci Kısmı
- Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölüm Üçüncü Kısım
- Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölüm Dördüncü Kısım Sebat Anı
- Haçova Meydan Savaşı: Birinci Bölüm Beşinci Kısım
- Haçova Meydan Savaşı: İkinci Bölüm