ihya.org

Yıldırım Beyazıd

Karaman ve Sivas'ın Fethi

Ulah tecavüzünü önleyen Sultan Bayezid Han, Edirne'ye dönerek ordunun ihtiyacının temin edilmesini beklerken, Ka-ramanoğlu'nun Bayezid Yıldırım'ın Beğlerbeyi olan Demirtaş Paşa'yı esir aldığı haberi geldi.

Yıldırım Bayezid bu haberi alınca çok kızdı. Avrupa'yı bıra­kıp Karaman üzerine sefer açarak, eniştesi Alâeddin Bey'i, hemşiresi Nefise Sultan'ın yalvarmalarına, niyazlarına bakmı-yarak, esir olarak alıp çok eziyet verdiği Demirtaş Paşa'ya vermiştir. Demirtaş Paşa da ta Sultan Hüdavendigar'dan beri Devlet-i Osmaniyye'nin başına gaileler açan bu Alaâeddin Bey'i idam ettirmiştir. Karaman Eyaleti tamamen Osmanlı topraklarına ilhak olunmuştur. H. 795/M. 1393 yılında bu işi bitiren Yıdırım Bayezid Han, oradan Sivas üzerine yürümüştür. Alimliği ile meşhur olan Kadı Burhaneddin adlı zatın idaresin­de bulunan Sivas eyaletini, sonra da İsfendiyar Beyliğini fetih suretiyle ele geçirerek Anadolu'nun fethini tamamlamıştır.

Anadolu Beyliklerinin İlhakı

Avrupa'ya koparılamaz bir kement atan Osmanlı Mücahidleri, buralarda yerleşebilmeleri için durmadan savaşmak zorundaydılar. Burada yapılacak savaşlar, ne Anadolu Beyle-riyle yapılan savaşlara, ne de Bizans'a göz dağı vermeye benzerdi. Avrupa ile yapılacak savaşlar çok büyük olabilece­ği gibi, aynı zamanda lojistik destek bakımından da güçlük gösterir idi. Bunu temin etmek İçinse Rumeli yakasında 10 sene sürecek bir tahkimat ve hazırlık gerekirdi. Halbuki Ana­dolu'da bulunan Karamanoğlu ve İsfendiyaroğlu'nun mevcu­diyeti, Yıldırım'ın değil 10 sene Anadolu'yu gözden uzak tut­ması 1 sene bile gözden uzak tutmasına imkan vermiyordu.

Yıldırım Bayezid Han bunu gözönüne alarak, şimdilik Ru­meli'yi rahat bırakmayı, Rumeli ile yapacağı cihada mani olan engeleri ortadan kaldırmayı plânladı. Tabii ki bu engel­ler, Karamanoğlu ile İsfendiyaroğlu idiler.

Öte yandan Rumeli'yi iyice başıboş bırakmamak için ku­mandanlarından Firuz Bey'i Tuna boylarına göndererek, ora­ları didiklemesini, ayrıca Vidin Kalesini fethederek o bölge­lerdeki politikaları dikkatle takip etmesini Firuz Bey'e tenbih etmeyi unutmamıştı.

Yakub Beyin Şehadeti

Hüdavendigâr Gazi'nin zaman-ı tasarruflarında, Yıldırım Beyazıd Bey'i tahta hazırladığı görülüyordu. Ayrıca beka ale­mine intikal eylemek üzere olduğu sıralarda, Yıldırım Beya­zıd'a verdiği nasihatler, tahta geçecek bir oğula verilecek na­sihatler cümlesinden olduğundan, tahtın sahibini kesin ola-rak belli etmiş oluyordu.

Devletin ileri gelenleri, Savcı bey vakasını da bu arada ha-tırlayıverdiler. «Bir idam, bir isyandan hayırlıdır» mealinde bir hükümle Yakub Bey'in idamına karar verdiler. Ve sabah ol­madan çadırında hükmü tebellüğ eden Yakub bey, kadere rı­za göstererek kalbi mutmain makamında Şeriat-i Ahmeddiy-ye'nin icabatını yerine getirdi. Sabah olunca Osmanlı Devle­tinin başında hükümdar olarak Sultan Yıldırım Beyazid Han vardı. Bu infazın çabukluğunu Yıldırım Bayezid Han'sn «Yıldı­rım» lakabına izafe eden yabancı tarihçiler, Yıldırım lakabının bu olayla ilgisi olmadığını aslında gayet iyi bilirler amma, İs­lâm'a olan düşmanlıkları, onları böyle iftiraları yapmaya sevk etmiştir.

Sultan Yıldırım Bayezid'in Tahta Çıkışı

26 Yaşında Aksancak altında H. 791/M. 1389 senesinde babasını ve kardeşini kaybetmiş bir insanın elîm duyguları içinde tahta çıkan Yıldırım Bayezid, çok cesurdu. Cesur oi-duğu kadar da kuvvetliydi. Kuvvetli olduğu kadar ve Yıldırım lakabına hak kazanacak surette de sür'atle hareket ederdi. Elâ gözlü, Kumral sakallı, beyaz ve yuvarlak yüzlü, heybetli ve öfkeli, merhametli ve adaletli bir padişahtı.

Sultan Yıldırım Bayezid Han

Babası: Sultan I. Murad Han

Annesi: Gülçiçek Hatun

Doğum Tarihi: 1360

Vefat Tarihi: 1403

Saltanat Müd.: 1389-1402

Türbesi: Bursa'dadır.

Top