ihya.org

Medeniyetler Tarihi

Menteşeoğulları Beyliği

XIII. yy. sonlarında Muğla yöresinde egemenlik kuran beylik.

Selçukluların uçbeylerinden Kara Bey?in kurduğu (1282) beylik, Menteşe Bey zamanında oldukça genişledi. İzmir ve çevresi alındı. Ayrıca Ege Denizi´ndeki adalara seferler yapıldı. Menteşeoğlu Mesut Bey adalara çok önem verdi, Rodos yolunu elde tutarak Haçlı donanmasını dağıttı. XIV. yy.?ın başında Anadolu´nun en güçlü beyliği durumuna geldi. Sonra post kavgası yüzünden bölünerek zayıfladı. XV. yy.?ın başlarında Osmanlılara bağlı bir sancak haline geldi (1424).

Mengüçoğulları Beyliği

XIII. yy.da Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar´da hüküm süren beylik.

Beyliğin kurulduğu bu şehirleri, Mengücük Gazi´ye, Malazgirt Savaşı´nda gösterdiği yararlıktan dolayı Alparslan verdi (1072). Mengücük Gazi´nin oğlu İshak´tan sonra Mengücükler, Kemah-Erzincan kolu ve Divriği kolu diye ikiye ayrıldı. Bir süre sonra da Moğol istilâsı ile ortadan kalktı. Mengücükler, bulundukları bölgedeki şehirleri geliştirmişler ve kültür hayatının gelişmesini sağlamışlardı.

Karamanoğulları Tarihi

Orta Anadolu´nun güneyinde yaşayan bir Türkmen boyunun kurduğu beylik.

Moğol istilâsından kaçarak Anadolu´ya gelen bu Türkmen boyu, Keykubat I tarafından Ermenek bölgesine yerleştirilmişti (1228). Selçuklu Devleti yıkılınca Karaman Bey bağımsız bir beylik kurdu. Karamanoğulları Selçuklularla, Moğollarla ve Osmanlılarla uzun süre mücadele halinde kaldılar.

Dulkadiroğulları Beyliği

XIV. yy.da Maraş ve Elbistan yöresinde kurulan beylik. Dulkadir emîri Zeyneddin Karaca Bey tarafından 1339´da Elbistan´da kuruldu. Bir süre sonra Memlûklerin saldırısına uğrayarak Eretnaoğlu Mehmet Beye sığınan Karaca Bey, Memlûklere teslim edilerek asıldı. Daha sonra beylik babadan oğula geçerek 1521´e kadar devam etti ve bu tarihte Osmanlı ülkesine katıldı.

Aydınoğulları Beyliği

XIV. yy.da Aydın ve İzmir yöresinde egemenlik kuran beylik. Germiyanoğullarından Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından Menderes yöresinde kuruldu (1330). Oğlu Umur Bey zamanında beylik en canlı dönemini yaşadı. Yunanistan, Mora ve Ege adalarına seferler yapıldı, ganimetler elde edildi.

Fakat papa tarafından gönderilen Haçlı ordusunun İzmir´i alması (1344) ve Umur Beyin öldürülmesiyle gerileme dönemi başladı. Kardeşi Ayasuluk emîri Hızır Bey Haçlılarla anlaşmak zorunda kaldı, 1390´da da beylik tamamen Osmanlı egemenliğine girdi.

Marcus Tillius Cicero

Romalı siyaset adamı ve hatip (M.Ö. 106-43).

Roma´nın soylu ailelerinden birinin oğlu olan Cicero, avukat olarak Roma´da büyük bir ün yaptı ve gerek yeteneği, gerek atılganlığı sayesinde zamanın mali yolsuzluklarını ortaya çıkardı (Verres´e karşı).

Bu yoldan zenginliğe ve üne kavuştuktan sonra, 63 yılında konsüllüğe, yani Roma Cumhuriyeti´nin başkanlığına seçildi. Catilinaria adıyla bilinen ateşli söylevleriyle, kendisini devirmek isteyen suikastçı Catilina´nın ölüme mahkûm edilmesini sağladı. O tarihten sonra, askeri bir darbeyle iktidara geçen Sezar´ın tutumu karşısında Cicero uzun bir suskunluk dönemine girdi. Fakat 44 yılında diktatörün öldürülmesinden sonra eski canlılığına ve cumhuriyet tutkusuna yeniden kavuşan Cicero, fesatçıların komplolarını açıklamak için Philippicae adlı sert söylevini kaleme aldı. Bunun üzerine, Roma´nın yeni hâkimleri Cicero´yu öldürttüler; elleri ve başı kesilerek Senato´nun kürsüsünden Meclis´e gösterildi.

Babür İmparatorluğunun Tarihi

Hindistan´da kurulan büyük Türk devleti (1526-1858).

Baba tarafından Timur´un, ana tarafından Cengiz Han´ın soyundan gelen Zahirüddin Muhammet Babür, Fergana hükümdarı olduğu zaman (1494) on bir yaşında bir çocuktu. Bu yüzden saltanat iddiasında bulunan amcasının, dayısının ve daha başkalarının hücumuna uğradı. Hepsiyle çarpıştıysa da sonunda tahtından oldu (1501).

TAHT PEŞİNDE

Babür bu çarpışmalar içinde pişmiş cesur, iradeli, ince zekâlı bir adamdı. Yenilgisinden yılmadı, yanındaki askerleri ile birlikte Afganistan´a geçti, büyük bir güçlükle karşılaşmadan Kabil´i ele geçirdi (1504). Merkezi Kabil olmak üzere küçük bir devlet kurdu, Fergana ve Semerkant´tan kaçıp gelen Türkleri de buralara yerleştirdi. Bir süre eski ülkesini geri almak, egemenliğini Türkistan´a yaymak için savaştıysa da bir sonuç alamadı. Bunun üzerine gözünü Hindistan´a çevirdi.

HİNT PADİŞAHI BABÜR

Avarlar Tarihi

İkinci Türk İmparatorluğu´nu kuran kavim (lll.-IX.yy.).

Hun İmparatorluğu´ndan sonra Orta Asya´da, Avar İmparatorluğu kuruldu (M.S. III. yy.). Kore Yarımadası´na kadar yayılan bu devlet önce Çinlilere yenildi (458), sonra Göktürkler tarafından yıkıldı (522).

Bu yenilgiden sonra, Avarların büyük bir bölümü batıya göç etti. Bir süre Volga dolaylarında ve Güney Rusya´da yaşadıktan sonra, Macaristan merkez olmak üzere Tuna yöresine yerleştiler ve yine büyük bir imparatorluk kurdular. 573-882 yılları arasında toprak anlaşmazlığı yüzünden Bizans ile birkaç kere savaştılar, bu savaşların çoğu yenilgiyle sonuçlandı. Böylece Avarlar zayıf düştüler, sonunda Şarlman (Büyük Kari) Avar İmparatorluğu´nu ortadan kaldırdı, Avar kavmi İslavlara karışarak eridi.

Augustus Dönemi

Roma İmparatoru (M.Ö. 63-M.S. 14).

Önceleri Octavius, daha sonra Octavianus adıyla tanındı. Roma imparatorlarının hemen hemen en yücesi oydu. Julius Sezar öldürüldüğü zaman ancak on dokuz yaşındaydı. Sezar, doğumla değil de evlât edinme yoluyla aileye giren Octavianus´un büyük amcası oluyordu.

Görünüşte, sıska çelimsiz bir hali vardı ama gerçekte, demir gibi bir iradeye sahipti ve büyük hırsları olan bir gençti.

İkinci Triumvira döneminde, Antonius ile Lepidus devleti yönetti. Ama M.Ö. 31 yılında Antonius´a karşı kazanılan Actium Zaferi, onu Roma âleminin mutlak hâkimi yaptı.

Attila'nın Hayatı

Hun imparatoru (400-453).

Amcası Küba´nın ölümünden sonra, Doğu Hun İmparatorluğu´nun yönetimini ele aldı (434). Batıda hüküm süren ağabeyi Bleda´yı 445´te öldürerek imparatorluğun tek hâkimi oldu. Sahip olduğu geniş topraklarla yetinmedi. Hükümdarlığı süresince Bizans´ı ve Batı Roma İmparatorluğu´-nu ele geçirmeğe çalıştı. Bunun için de sürekli bir anlaşmazlığı körükledi. Bizans´ı vergi ödemek zorunda bıraktı; Batı Roma´da hak iddia ederek toprak istedi, istekleri yerine getirilmedikçe de saldırdı.

Altınordu Devleti Tarihi

Doğu Avrupa´da 1241-1502 arasında yaşamış Türk-Moğol devleti, İslâm kaynaklarında «Kıpçak Hanlığı» diye anılır.

Cengiz Han´ın torunu Batu Han (Cuci´nin oğlu) batıya yaptığı seferlerde üst üste parlak zaferler kazanmış, imparatorluğun sınırlarını Karpatlar´a kadar genişletmişti (1241). İmparatorluğun batısında, Karadeniz, Kafkasya, Hazar Denizi, Aral Gölü, Urallar ve Kuzey Rusya arasında kalan ve Altınordu adı verilen bu yerleri, Büyük Han´a bağlı olmakla birlikte Batu Han bağımsız bir şekilde yönetiyordu.

1255´te Batu Han ölünce yerine kardeşi Berke Han geçti. Berke´nin zamanında devlet daha bağımsız oldu. İslâmlığı kabul eden Berke Han, gene bir Cengiz kolu olan İlhanlı hakanı Abaka Han ile savaşırken öldü (1266). Berke´den sonra gelen hanlar İslâm olmadılar, ama İslâmlık Altınordu ülkesinde gene de hayli yayıldı. Ancak Özberk Han´ın (1312-1342) İslâm olmasından sonra bu din bütün Altınordu´ya yayıldı.

Abbasiler Dönemi

Hz. Muhammed'in (s.a.v) amcası Abbas'ın soyundan gelen Ebul Abbas'ın kurduğu halife hanedanı (750-1258).

Emeviler halifeliği, Hz. Muhammed´in amcaoğlu ve damadı, dördüncü halife Ali´den zor ve hile kullanarak almışlar, bununla da yetinmeyerek peygamber ailesine karşı kanlı bir siyaset gütmüşlerdi. Bu yüzden Emevilere karşı düşmanlık artmış, özellikle Hicaz, Irak ve İran´da büyük hoşnutsuzluklar baş göstermişti. Abbasoğulları bu düşmanlıktan yararlanarak, halifeliğin peygamber ailesinden en lâyık olana geri verilmesi gerektiği yolunda propagandaya giriştiler.

Top